29.08.2018
Atalarımızdan emanet aldığımız bu güzel vatanımızı, rengini şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı şanlı bayrağımız ile çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni onurla korumanın yolunun milletçe kenetlenmek olduğunu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Dönemin şartları içerisinde askeri kuvvetlerimizden kat kat donanımlı ordular karşısında kazanılan Başkomutanlık Meydan Savaşı ile en zor koşullarda dahi milletimiz birlik ve beraberliğinden, hürriyet ve istiklal sevdasından vazgeçmeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir.
Anadolu'nun kapılarını 26 Ağustos 1071 yılında İslam'a açan Malazgirt Meydan Muharebesi ve 30 Ağustos 1922 tarihinde zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'da var olan yüksek inanç ve ruhun, bugün de çok iyi anlaşılması gerektiğine inanıyoruz. Malazgirt, Çanakkale ve Büyük Taarruz'da olduğu gibi tarihimizde bütün zaferlerin arkasında hep aynı vardır. Bu ruhtan alınan kuvvet ve cesaret ile mukaddesat adına, vatanın devamı ve bekası uğruna tarihin sayfalarında altın harflerle yazılan zaferler ve başarılar top yekûn milletimizin birer övünç kaynağıdır. Bağımsızlık uğruna kazanılan bu büyük zaferlerden ilham alarak demokrasimizi daha çok güçlendirmek, cumhuriyetimizi daha fazla küvetleştirmek, adaletimizi daha çok sağlam kılmak ve ülkemizi çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaştırmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Bu vesile ile halkımızın zafer ve kurtuluş günü olan 30 Ağustos'u kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bu ülkenin kurtuluşunda, kuruluşunda ve birliğinin korunmasında varlığını ortaya koyan gazilerimizi, şehitlerimizi şükran, minnet ve saygıyla anıyoruz.
Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) Yönetim Kurulu
