Başkanımız Prof. Dr. Başar CANDER'in Medimagazin'de yayınlanan yazısı

23.06.2011

 

  • Kritik Hastaya Farklı Yaklaşım

  • Mayısın son haftası bizim için çok önemliydi. Çünkü 7. Ulusal Acil Tıp Kongresi yapıldı. Çok başarılı bir organizasyon gerçekleşti ve acil tıp açısından çıtayı aşan katılımcı sayısı çok sevindiriciydi. Çok önemli ve özellikle olumlu geri dönüşümler kongreyi hazırlarken çekilen sıkıntıları bir nebze azalttı.

    Kongrede bazı ilkler yaşandı. Otel ilk açılışını bizimle yaptı. Avrupa Acil Tıp Birliği başkanı dâhil, birçok önemli yabancı konuşmacı vardı. İlk kez acil servislerle yoğun bakım entegrasyonu acil tıp kongresinde tartışıldı. İlk kez oteller doldu ve yeni bir otelle daha anlaşmak zorunda kaldık. Ama bizim için en önemlisi, Sağlık Bakanlığı her birimden en üst düzeyde katılımcılarla kongremizdeydi. Kongre süresince kendileri Bakanlık bünyesindeki asistan ve şeflerle toplantılar yaptılar. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı paneli de çok verimli geçti.

     

    Bu panelde acil servislerin ve acil tıp uzmanlığının sorunları tartışıldı. Birçok konu vardı, ama ister istemez performans ve puanlama sistemi öne çıktı. SGK’dan üst düzey bir yetkili de hazırdı. Burada en öne çıkan başlıklardan biri acil servislerdeki kritik hastalar oldu. Ortak şikâyet vardı. Bu hastaların başında bazen 2-3 saat kalıyoruz, sürekli takip ediyoruz, ancak bunlardan alınan puan polikliniğe koşarak gelen hastayla aynı. Biri sedyede yaşamla ölüm arasında, biri  risk taşımadan rahatlıkla bakacağın, bekletebileceğin hasta grubundan... Ama her iki muayeneden aynı puanı alıyorsunuz. Aslında yetkililer de bu konuda acil çalışanlarına hak verdi. Özellikle kritik durumda olan kırmızı alanda bakılan hastalar için de ayrı bir puanlama sisteminin daha hakkaniyetli olacağı kabul edildi. Bu konudaki gelişmeleri takip edeceğiz.

     

    Bizi sevindiren bir diğer gelişmeyi de Hasan Güler Bey açıkladı: Şu anda ülke genelinde en yüksek puanı acil tıp uzmanları alıyor. Bu genel bir ifade değil. İstatistik sonucu 1. sırada acil tıp görünüyor. Bu gelişmeyi Türkiye’nin acil tıp gelişimi açısından da dönüm noktası olarak görüyorum. Çünkü  ekonomik güç günümüzde en önemli itici faktördür. Ancak bu konunun yanıltıcı yönlerini de düşünmek lâzım. Çünkü 70 milyon insanın yıllık başvuru yaptığı acil servislerde başka türlü bir sonuç düşünülemez. İleride acil tıp uzmanı sayısı arttığında, ki şu anda minimumdayız, bu tablo değişebilir. Şu anda puan yüksekliği aşırı yükten kaynaklanıyor. Hakkaniyet açısından acil şartlardaki müdahalelerin risk skorlamasına göre yeniden dizaynı gerekiyor. Kritik hastalara farklı puanlamalar bu hastaların bakımında da gelişmelere neden olabilecek, özel sektör de konuyla daha yakından ilgilenecek ve giderek artan  kritik hasta bakımında yük daha iyi dağılabilecektir.

     

    Kongremizde kritik hasta konusu önemli yer tuttu. Nüfus arttıkça, ortalama yaşam süresi arttıkça kritik hasta sayısının da giderek artacağı kuşkusuz. Çünkü bizden önce bu yola giren ülkelerde -başta ABD- bu süreç böyle gelişmiş, bizde de benzer süreç yaşanacak. Bu konuda ciddi tedbirler alınması gerekiyor. Kritik hasta bakımının yeniden yapılandırılması ve özendirilmesi, bu konuya gönül veren doktorların da desteklenmesi gerekiyor. Son yoğun bakım yan dal çalışması bu konuda çok yetersiz, eleştirilmesi ve sorgulanması gerekiyor, bir sonraki yazımızı bu konuya ayırmayı umuyorum.

     

    Kongrede kritik hastalar için uyguladığımız bir modeli de sunma imkânı buldum. Özellikle yabancı konukların bu konuyla çok ilgilendiğini belirteyim. Ancak konuşmamın sonunda, daha önce bu konuda defalarca görüştüğümüz Avrupa Acil Tıp Derneği Başkanı Sayın Prof. Dr. A. Bellou’nun panel sonunda uyguladığımız bu model için söylediği sözü zikretmeden geçemeyeceğim “Bu konuda bizden çok daha ileridesiniz.” Kritik hasta bakımının gelecekte en önemli konulardan biri olacağını burada tekrarlayalım.

     

    Kongremizdeki en önemli kazançlardan biri de, 2012 Avrupa Acil Tıp Kongresi’nin Türkiye’de yapılacak olması. Bu konuda gerçekten yaklaşık 4-5 senelik bir uğraş verdik. Sonunda Avrupa Acil Tıp Kongresi’nin Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) ev sahipliğinde Türkiye’de yapılması hedefini gerçekleştirdik. Buna büyük bir önem veriyoruz ve Türkiye acil tıbbının Avrupa’yada liderlik edebileceğini düşünüyoruz. Çünkü biz bu yola onlardan 15 yıl önce girdik…

  • Medimagazin

YAZARLAR


AYIN MAKALESİ