9. Ulusal Acil Tıp Kongresi, öykü yarışması birincisi Dr. Ahmet KUTUR'un , " Beyaz Kod " isimli öyküsünü okumak için tıklayınız.

12.06.2013

Beyaz Kod

Bilinmeyen bir zamanda,bilinmeyen bir acil travma odasında:

Aman allahım omuzum sol omuzum çok ağrıyor nefesim daralıyor yoksa kalp krizi mi geçiriyorum acaba? Ama yok ben bu acıyı tanıyorum. Her taraf bembeyaz, beyazlıktan başka birşey görmüyorum yoksa ölüm mü bu beyazlık hayır değil sesler sesler duyuyorum bilmediğim tanımadığım sesler. Çok şükür görebiliyorum artık, bu beyaz önlüklü de kim? Tanıdığım bir surat ama bakışı farklı, bu bildiğim tanıdığım Yılmaz abi değil neden farklı bakıyor bana? Tekerlekli sandalyedeyim yoksa felç mi oldum? Hayır hayır bacaklarımı hissediyorum, kımıldatabiliyorum, ayağa kalkmaya çalışıyorum ama omuzumun ağrısı müsaade etmiyor kımıldatmıyor beni. Sağ el bileğimde de bir sızı var,bileğimi hareket ettirdikçe batıyor, ağrısı artıyor. Bileğimde damar yolunun işi ne? Neden bana damar yolu açtılar?

Yılmaz abi neden bana öyle bakıyorsun benim Ahmet demek istiyorum ama Yılmaz abi hiç umursamadan sol el bileğimi ve sol dirseğimi kavradı, yukarı doğru kaldırıyor. Allahım yine o ağrı artarak geri geldi. Ağrıdan nefesim kesiliyor, Yılmaz abi kolumu kaldırırken dışa doğru çeviriyor, abi ne olur dur dayanamıyorum diyorum ama umrunda bile değil.

Ağrı, ağrı, ağrı tüm vücudum titriyor,dikkatimi dağıtmam gerek. Etrafa bak Ahmet, etrafa bak, nerdesin daha çözemedin? Solumda havada askıda duran hedef tahtasına benzeyen bir nesne, onun karşısında tavana asılı duran ortasında bir silindir benzeri nesne olan bir cihaz,burası burası bizim röntgen odası. Ben röntgen odasındayım, tekerlekli sandalyedeyim, sol omuzumda tanıdık bir ağrı, Ortopedi'den Yılmaz abi başımda. Ne oldu bana böyle? Omuzumda kırık mı var acaba? Düşün Ahmet düşün. Hayır kırık olamaz kırık olsa burada böyle müdahale etmez Yılmaz abi.

Bu ağrı tanıdık ağrı Allahım yoksa yoksa yine mi omuzum  mu çıktı? Mekanik tuhaf ama bir o kadar tanıdık bir ses geldi, ağrı gitti, ohh be nasıl rahatladım anlatamam.

 

23 dakika önce;

Off içim daralıyor, bu akşam ne kadar çok bıçaklanma ve düşme geldi, bu kaçıncı acaba? Oda hala dolu hangisine baksam önce, bu kadar çocuk anne babalarının kucağında, bu saatte nerden düşmüş olabilirler. Eyvah yine bir bıçaklanma geldi, çocuğa soruyorum ''ne oldu'' diye. Yolda yürürken bıçakladılar diyor. Kızıyorum ''ulan biz de yürüyoruz o yollarda kimse neden bize birşey yapmıyor'' diyorum. Allahtan önemli bir yaralanma değil,yaralayan topografi bilen biri olmalı, baldırın dış yan kısmına kesi atmış. Eyvah bir düşme vakası daha; küçük bir çocuk iri bir adamın kucağında ve yanında bir kadın, adam kulağından kanama olduğunu söylüyor. Off yav bıçaklanma var, önce hangisiyle ilgilensem? Zaman kazanacak birşey yapmalıyım. Aaa doğru yaa işimin temeli hasta ile ilgili soru sormaya ve bilgi almaya dayalı, olabilecek en düz ifadeyle '' ne oldu çocuğa,düştü mü?'' diye soruyorum. Hayır diyor adam ve yanındaki kadın. Çok şükür travma öyküsü yok öyleyse çocuğu bekletebilirim ama zaman kazanmam gerek hala ve çocuğu tam muayene etmeden tetkik istemek olmaz, küçücük çocuk neden gereksiz yere yüksek dozda radyasyon alsın kanı alınsın. Belki sadece bir sıyrıktır o kanıyordur. Ve adama o can alıcı soruyu soruyorum: Kayıt açtırdınız mı? Adam çocuğu kadına bıraktı, ben şimdi sana kayıt açarım diyerek üstüme geliyor. Kim bu adam, neden bana saldırıyor? Ardarda gelişigüzel yumruklar savuruyor, duvara sıkıştırdı beni, boks ringinde köşeye sıkışmış gibiyim,gardımı kaldırdım yumrukları savuruyorum, koruyabiliyorum kendimi. O da ne? Adamın yumrukları aşağıda, gardını düşürüyor, yüzü açıkta ve bir yumruk atıyorum, adam sendeledi 2 metre öteye geriledi.Artık avantaj bende üstüne yürüyorum, kapıya doğru itiyorum. Küfürler duyuyorum, bazıları benden çıkıyor. Güvenlik görevlileri, hastalar, hasta yakınları mahşer yeri gibi, bunca insan ne zaman toplandı? Güvenlik görevlileri adamı çevreledi, kolum kolum insanların arasında kaldı. Durun durun diye bağırıyorum, kimse duymuyor. Hayır omuzum omuzum çok ağrıyor. Yine mi oldu yine mi?

Sedyeye oturttular beni, omuzum çok ağrıyor. Herkes burada; uzmanlarım, asistan arkadaşlarım ve Burcu hemşire. Elinde damar yolu, sağ bileğimde bir acı, Allah iyiliğini versin oradan mı damar yolu açtın diyorum gülerek. Birisi ''Beyaz Kod'' verin diye bağırıyor. Nilay abla sağ şakak bölgemi siliyor.

Sonra gözlerim kararıyor, sesler azalıyor. Hiçbirşey duymuyor, görmüyor ve hissetmiyorum.

Dr. Ahmet Kutur  Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği  İSTANBUL

YAZARLAR


AYIN MAKALESİ