Testi Kırılmadan



Uzm. Dr. Ahmet ŞENEL
[email protected]

Bütün ülkelerde yıldızı giderek parlayan bir branş olan acil tıp, maalesef ülkemizde hak ettiği konuma halen gelememiştir. Son yıllarda sağlıkta devrim sayılabilecek onca iyileşmeyi alkışlarken atılan yanlış adımlara ise yapıcı eleştirilerde bulunmak durumundayız. Bugün katıldığım bir toplantıda ülkemizin sağlıkta geleceği konuşulurken acil tıp hakkında duyduğum bazı şeyler bende derin endişeler oluşturdu. Sağlık Bakanlığı, Tıpta Uzmanlık Kurulu ile beraber aldığı karar ile acil servislerde 5-10 yıldır çalışan pratisyen doktorlara acil tıp uzmanı ünvanı vereceklermiş. Evet yanlış duymadınız. Yıllanmış pratisyen arkadaşlarımız sınavsız şekilde uzman olacaklar.

Hepimiz tıp fakültesi mezunuyuz. Sonrasında ise belli bir çalışma ile elde edilebilen puanlar sonucunda yerleştiğimiz branşlarda uzmanlık ünvanı aldık. Uykusuz geçen geceler, nöbet stresleri, gün aşırılar, tez hazırlama… bir çok aşamadan geçerek uzman olduk. Acil tıp uzmanı olmak için tıp fakültesi sonrası yıllar süren zorlu bir eğitimden geçtik. Maddi ve manevi yorulduk. Sonunda uzman doktor olmak vardı çünkü. Akademisyenliğin yolu da buradan geçiyordu. Peki şimdi bizim onca emeğimize ne olacak? Bizim geçtiğimiz yollardan geçmeyen pratisyen arkadaşlar uzman ünvanı alacak. Ne ile? Sadece acilde geçirdiği yıllar nedeni ile mi?

Bir tohum toprağa atıldıktan sonra ondan ağaç olmasını ya da meyve vermesini beklersiniz. Tıp fakültelerini bitirdikten sonra hepimiz birer tohum idik. Bizim uzman doktor olmamız için bize su verdiler, emek harcadılar. Su vermeden, gübre vermeden, toprağını çapalamadan hiç bir ağaç yetişemez. Yıllarca eğitim aldıktan sonra ağaç olduk, meyve vermeye başladık. Şimdi yıllarca toprakta beklemiş, sulanmamış, gübrelenmemiş, toprağı çapalanmamış  tohumlara artık siz de ağaçsınız diyeceksiniz öyle mi???

Aile hekimliğinde bu uygulamayı gerçekleştirmiş olabilirsiniz ama acil tıp bir aile hekimliği değildir. Acil tıbbın önemini anlamak için ülkemizdeki acil hasta oranlarına bakmanız yeterli. Uzman hekim olan yerlerde sevk oranı ne kadar, malpraktis sayısı nedir? Acil uzmanı olmayan yerlerde durum ne? Cevapları hepimiz çok iyi biliyoruz.

Pratisyen arkadaşları da acil tıp uzmanı yapacaksanız o zaman artık TUS sınavından Acil Tıp ve Aile hekimliği tercihlerini kaldırın. Zaten mezun olan pratisyenleri direkt uzman yapacaksınız.

Bunları söylerken ülkemizin içinde bulunduğu durumu da çok iyi biliyorum. Acillerde çok hasta var. Hastaya sen acillik değilsin diyemiyoruz. Mecbur bakmak zorundayız. Siyasi kaygılardan dolayı hasta reddi asla yapılamaz bu ülkede. Zorunluluklarımızın ve zorunluluklarınızın gayet iyi farkındayız. Ama bu adaletsiz davranmayı gerektirmez. Amaç acillerden pratisyen doktorların kaçmasını önlemek ise gelin beraberce başka çözüm önerileri bulalım. Pire için yorgan yakmaya, acil tıp uzmanlarını küstürmeye değmez. Bu yapılacak düzenleme bir çok acil tıp uzmanının şevkini kıracak ve acil tıpa olan ilgiyi sıfırlayacaktır.

Kendini çok iyi yetiştirmiş hatta bazı acil tıp uzmanlarından daha tecrübeli pratisyen doktor arkadaşlarımızda var elbet. Onların bu deneyimlerine saygı duyarım. Ama maalesef sınavla kazanılan bir hak sadece deneyimli diye verilmemeli o arkadaşlara.

Biz acil tıp uzmanları olarak acil servisleri evimiz bildik. Gelen hastalar ne olursa olsun ya da ne kadar kalabalık olursa olsun onları misafirimiz saydık. Bizler acili sahiplenmiş ve onu bırakmayacak tek branş uzmanlarıyız. Bizler yıllarca sadece acilde çalışmak, kriz çözmek, afet yönetmek için eğitim aldık. Sadece acilde yıllar geçirmekle uzman olunmamalı. Testi kırılmadan bu düşünceyi lütfen silin kafanızdan. Biz acilleri seviyoruz, bizlere güvenin, bizlere destek olun ve heyecanımızı kaybettirecek adımlar atmayın lütfen. Çözüm yolları bulmak için her zaman desteğe hazırız. 

Bu makale 7144 kez görüntülenmiştir.

Yorumlar


Yazarın Diğer Köşe Yazıları

Yazarın sistemde kayıtlı başka makalesi bulunmamaktadır.
YAZARLAR


AYIN MAKALESİ