Merhume Dr. Rümeysa Berin ŞEN’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz.

23.10.2021

Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) olarak;

Merhume Dr. Rümeysa Berin ŞEN’in geçirmiş olduğu elim kaza hepimizi derinden sarsmıştır. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Bu üzücü kazanın ardından yaşadığımız sarsıntının hepimiz için bazı şeyleri yüksek sesle düşünmeye ihtiyaç oluşturduğunu görmekteyiz.

Özellikle son yıllarda ülkemizin tıpta uzmanlık eğitimindeki sorunlar her geçen gün artarak devam etmektedir. Uzmanlık öğrencilerinin eğitim faaliyetleriyle hizmet üretme arasındaki dengenin eğitim yönünde yeniden yapılanması elzemdir. Uzun çalışma saatleri, yoğun hasta başvurusu ve bu durumun oluşturduğu iş yükü sorunların başında gelmektedir. Hiç bir meslek grubunda olmayan 36 saatlik sürekli çalışma düzeninin mantıklı herhangi bir izahı bulunmamaktadır. Özellikle son dönemlerde sıkça gündeme gelen TUS tercihlerinin aldığı şekil bu sorunları açıkça önümüze sermektedir.

Genç yaşta kaybettiğimiz fidanımızın tercih ederek fedakârca çalışmaya başladığı Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisası gibi bir çok branş tıbbın ana branşları arasında yer aldığı halde uzmanlık öğrencisi adayları tarafından tercih edilmemektedir. Son TUS sonuçları incelendiğinde İç Hastalıkları, Çocuk Hastalıkları gibi branşların kadrolarının boş kalması uzmanlık eğitiminin geleceği ve tıbbi hizmetler açısından kabul edilemez bir durumdur. Bütün bunlara rağmen istenilen adımlar atılmamakta tedbir alınmamaktadır. Özellikle Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde yukarda bahsedilen eğitim-hizmet dengesinin hizmet yönünde kurulması derhal düzeltilmesi gereken bir sorun olarak durmaktadır. Araştırma görevlilerinin ülke içinde dağılımı bile standart uygulamalardan çok uzaktır. Bizlerin de mensubu olduğu Acil Tıp gibi iş yükünün daha fazla olduğu branşlarda, hasta yoğunluğunun daha az olduğu kliniklerin daha fazla tercih edilmekte olduğu gözlenmekte, yoğunluğun fazla olduğu kliniklerde ise, dramatik bir tezat olarak, daha az araştırma görevlisi bulunmaktadır.

 Tüm bu bahsedilenlerin ışığında;

1)Araştırma görevlilerinin mesai ve hasta yoğunluğunun kabul edilebilir sınırlara çekilmesi ve tüm eğitim kliniklerinde standart hale getirilmesi,

2)Eğitim-hizmet dengesinin öncelikle eğitim ağırlıklı olarak yeniden yapılandırılması,

3)Tercih edilmeyen branşlar ve klinikler mercek altına alınarak sorunların nedenlerine yönelik çalışmalar başlatılması,

4)Özlük haklarındaki mecburi görülen iyileştirmenin ivedilikle yapılması,

5)Zor ve iş yükü ağır olan branşların tercih sebebi olmasını sağlayacak düzenlemeler yapılması çok acil çözüm bulunması gereken sorunlar olarak önümüzde durmaktadır.

Genç meslektaşımızın başına gelen bu çok üzücü kaza için bir kere daha üzüntülerimizi bildirirken, diğer genç meslektaşlarımızın yarınlarını kurtaracak gelişmelerin biran evvel sağlanması konusundaki hassasiyetimize vurgu yapmak isteriz.

 ATUDER

YAZARLAR


AYIN MAKALESİ