HALEP O’RADA ARŞIN NEREDE?



Uzm.Dr. M. Murat OKTAY
[email protected]

Benim kuşağım, kendince siyasi algılanabileceğini düşündüğü bir fikri ifade etmeden önce hep ‘Sakın Yanlış Anlaşılmasın Siyasetle Bir İşim Yok, Söylediklerim Siyasete Çekilmesin‘ tarzı cümlelerle söze başlar. Ben de öyle yapmak ihtiyacı hissediyorum. Bu yazı boyunca ifade edeceğim görüşlerimin önünde ve sonunda hiçbir siyasal çaba yoktur. Oldukça gerçekçi kimi kaygıların ifadesinden öte diyeceğim de yoktur.

****


Bundan birkaç gün önce hükümetimizden bir üst düzey yetkili Suriye de Esad yönetiminin sivillere karşı kimyasal silah kullandığını ifade eden bilgileri yazılı ve görsel medyada bizlerle paylaştı. Bu haberden bir gün sonra Suriye Dışişleri Bakanlığından yetkililer bu kez kimyasal silahları muhalif güçlerin kullandığını bildiren bir basın toplantısı yaptı.

****


Takip eden günlerde ise İsrail Hava Kuvvetlerine bağlı savaş uçakları Suriye’de belirlenen hedefleri vurdu. Gerekçe vurulan hedeflerin‘Kimyasal Silah ‘üreten fabrikalar olmasıydı. Simdi sizler ‘Biliyoruz bizde bu haberleri’ diyeceksiniz.

****


Hatta savaş üzerine haklı olarak kimi yorumlar yapan arkadaşlarımız olacak. Ancak sınır boyunca hizmet veren sağlık çalışanlarının özeklikle de biz acil hekimlerinin durumu beyaz ekrandaki gibi yoruma açık değil.

****


Yaklaşık iki yılıdır süren bu savaşa ilişkin bildiğim en temel gerçek, dünya siyasetine ilişkin tüm politik edimlerin üstünde olarak, gelen yaralıların acil girişimlerinin tarafımızdan yapıldığı gerçeğidir. Bazılarınız belki inanamayacak. Ama metropol kentlerde yaşayan kimi arkadaşlarımızın akşam işyerinde televizyondan canlı izlediği ‘ Halep’te patlama Haberi’nin yaralıları sizler evinize varmadan bizim acile ulaşmakta. Üstelik sıcak çatışma zamanlarında kimin kimi, hangi koşullarda nereye, nasıl getirdiği de belli değil. Ambulansın kapısı açıldığında içinden ne çıkacağı meçhul.

 

Kimi zaman ilkel şartlarda opere edilmeye çalışılmış bir yaralı, kanmanın durdurulamaması üzerine ambulansla karşınıza gelebilmekte.

Ya da roketle vurulmuş. Yahut mayına basmış.

Ben askerdeyken neler gördüm? Diyenleriniz olacak.

Ancak durum bu kez oldukça farklı!

Kimyasal silah kullanımına ilişkin olarak bu söylenenler, bu yazılıp çizilenler doğru ise ciddi anlamda risk altındayız demektir. Çünkü Kimyasal Savaşa ilişkin hiçbir önlem alınmamışken, ambulanstan sürpriz çikolatadan çıkar gibi bir kimyasal savaş mağdurunun çıkması olasılığı, gerçek anlamda bizleri bir felaketle karşı karşıya getirecektir.

Özellikle Hatay, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa’da sağlık hizmeti veren acil çalışanlarının kimyasal savaş yaralılarının yönetimine ilişkin bilgilendirilmesi, acil servislerimizin duruma uygun hale getirilmesi, bizlerin ve diğer hastalarımızın sağlığının korunması acil bir ihtiyaçtır. Bu konuda gerekli önlemlerin alınmasını istemek en doğal hakkımız olsa gerek.

****


Sonuç olarak!

Bizler savaşı kaderi bellemiş bir coğrafyanın çocukları olarak; biliyoruz ki komşuda pişip bize düşen sadece acı, ateş ve ölümdür.

Ve yine biliriz ki Halep O’rada da

Peki ya arşın nerede?

 

Bu makale 6434 kez görüntülenmiştir.

Yorumlar


Yazarın Diğer Köşe Yazıları

YAZARLAR


AYIN MAKALESİ