Komplo



Uzm.Dr. M. Murat OKTAY
[email protected]

 Sıcak, çok ama çok sıcak bizim buralar.

 Birde üstüne hastanenin havalandırma sistem bozuk.

Bildiğiniz gibi değil.

Üstelik gece yarısından sonra hasta sayımız inanılmaz arttı.

Konsültan doktorlarımız da yeni başladı. Kıdemli nöbetlerine alışmaya çalışıyorlar. Tanı koymak sorun, ikna etmek sorun. Hasta yatırmak sorun. Hasılı kelam göğüs göğüse çarpışma aşamasındayız.

Saat 06:15 Genel Cerrahi nöbetçisi arıyor.

-Hastayı ameliyathaneye yollayın. Hasta akut apandisit hemen ameliyata alacağız.

-Hadi ya! Demek akut apandisit ha! Şimdi bunu sen tek başına mı düşündün? Uyudun da rüyanda mı gördün. A be kardeşim hasta 00:30 ’da geldi geldiğinden beri size yalvarıyoruz bu vakayı alın diye.

İçimizden geçse de öyle demiyoruz tabi.

 Tartışmanın anlamı yok, gerekte yok. Nede olsa arkadaşlarımız ve herkesin koşulları farklı.

Teşekkür ediyorum. Hemen yollamak üzere anlaşıyoruz.

-Kasım bey, Kasım beeey. Ameliyathaneye hasta çıkacak.

-Hangisi diyor. Öfkeli bir sesle. Belli ki kızgın bana, sabaha kadar hiç durmadılar gerçekten. Ama ne yapsaydım, gelmiş hastayı eve götürecek halimiz yok. Çok kötü bakıyor bana göz temasından kaçınıyorum.

-Boks 6, genç, bayan hasta

-Tamam diyor ama? ses tonu nedense ürkütücü geldi bana Kasım beyin.

Bizim buralarda sıcak berbattır ve sıcakta insanın ne yapacağı belli olmaz.

Saat 06:30 oh nede yorulmuşum.

-Ben bi yarım saat dinleneceğim diyorum, nöbet arkadaşıma bir şey olursa seslen odadayım.

Odamız serin ve karanlık birde şu sivrisinekler olmasa. Yine de ayaklarımı uzatabilmek güzel diyorum kedi kendime.

Birazdan odanın kapısı açılıyor iri cüssesi ile bizim Kasım beyin gölgesini görüyorum hayal meyal.

O da ne? Ameliyat çıkacak hasta bu. Ve sedye yerine inşaatta kullanılan el arabasıyla taşıyor hastayı yüzünde de sardonik bir gülüş.

-Kasım bey ne yapıyorsun diyorum ama sesim çıkmıyor. Bağırmaya çalışıyorum hayır hiç sesim duyulmuyor.

Ve Kasım Bey bütün hıncıyla hastayı kum boşaltır gibi yatağıma bırakıyor.

Bir de ne olsun Behçet Hocam o saatte vizite gelmiş ve odaya giriyor.

İnanamıyorum bağırmak istiyorum. İnanmıyorum, inanamıyorum, ölmek istiyorum.

-Bu bir komplodur, bu bir komplodur. Bağırıyorum haykırıyorum sesim duyulmuyor.

Tam bu sırada;

-Abi hastanın sonuçları çıktı diyor bizim intern kolumdan sarsarak.

-Kasım bey nerde diyorum, biraz da ürkerek.

 Hastayı ameliyata çıkardı abi diyor.

Kendimden emin derin bir nefes alıyorum.

Dalmışım diyorum saat kaç oldu?

On dakika olmuş daha, olsun; kendimi oldukça dinç hissediyorum. Kanepeye yüzümü dönmeye bile niyetim yok.

 Havada çok sıcak.                             

Ve sıcakta bizim bura insanın halet-i ruhiyesi çok değişiyor. 

                                                                        Dr. M. Murat Oktay     

 

Bu makale 6823 kez görüntülenmiştir.

Yorumlar

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.

7.08.2012 00:32:14 bilal kanatlı
ağam uyandırdımmı ? bu kadar yorucu bir nöbetten sonra. zaten bu problemler bizim hastanemizde her zaman var ben 12 yıllık acil personeli olarak bu tür olayları çoook yaşadık bizim kaderimiz ve işimiz gereği hastayı bir yemek misali düşünürsek en iyi uluslar arası aşçılar gibi herşeyi ile 4*4 antep balcan kebabı gibi hazırlayıp üstünede 1 tepsi sade yağlı antep baklavası ile hastayı ilgili bölüme teşhisi ile sunar al biz yemik siz yeyin deriz ama onlar herşeyi kendileri yapmış gibi hazır lopa konarlar sonrada zamanında niye bize vermediniz diye sitem eder hocalarınada acile dr. hemş.personellerine fırça yedirirler.şimdilik benden bu kadar diyeceğim ama aklıma az önce baktığım atatürk üniversitesi acil tanıtım filmi geldi bence orada acili değil hastanenin dış binası otooarkı ve hocaların odaları akvaryumu tanıtılmış acı bunu benim adıma sayın cuma hocamada izletirsen sevinirim orada 12 uzman hekim mezun etmişler bizim acil daha yeni bir hastane olmasına rağmen sayın cuma hocam ve üniversite yönetimi sayesinde artık sayılarını unutmaya başladığımız kadar acil tıp uzmanı mezun ettik bunda özverisini esirgemeyen sayın cuma hocam ve tüm emeği geçen herkese ben tşk ediyorum burada isimlerini yazmadığım herkes bana kızmasın bu nedenle saygılarımı arz eder tüm acilcilere başarılar dilerim
10.08.2012 03:21:26 İnayet BAYAR
Acilin standarda bağlanmış bir olayı, herkes acili içi boş bir alan sanıp tüm hastaları bize gönderiyorlar. Buda yetmiyor hasta yakını yatır benim hastanım gibi kelimeler. Yani hatalı her zaman acil (!) nedense... Güzeldi Murat hocam.
4.01.2013 00:42:31 murad salan
hocam hiç filmlerimden bahsetmiyorsun ya alındım walla gözümüzle çekiyoruz ya filmleri o misal

Yazarın Diğer Köşe Yazıları

YAZARLAR


AYIN MAKALESİ