Yeni yıla başlarken başka bir yazıyla selamlamıştım aslında sizi.
Ama şu acil nöbeti yok mu?
Tüm gündemlerin üstünde, her şeyi alt üst ediyor bir anda.
Tarih:01.01.2013 saat 08.15.
Yılın ilk nöbetini tutmak için acilin kapısına geldim.
Hani derler ya yeni yıla nasıl başlarsan hep öyle gidermiş.
‘Vira bismillah’ dedim girdim içeri.
Bizimkiler telef olmuş.
Yıllar sonra kendime aldığım kaban bile kimsenin dikkatini çekmedi. Oysa eşim bile ‘ne o dağa domuz avına mı gidiyorsun? Ne o kıyafet demişti.
Daha viziti devralmadan bizim güvenlik;
-Abi iyi ki sen yoktun gece adamın biri acil doktorlarına saldırdı. Biz adamı zor bela etkisiz hale getirdik tam yere yatırıp kelepçeliyorduk ki sizinkiler elimizden aldı.
- Neden ki adam kimmiş?
- Adam doktor çıktı.
- Ama biz gene de kelepçeleyelim dedik.
- Yahu siz kafayı mı yediniz? Doktor adam hastanede yere yatırıp kelepçelenir mi?
- Abi biz adamı tanımadık. Kebapçının dürüm getiren komisi sandık. Ne bilelim adam bizim ‘ultrasyoncuymuş’.
- Ne radyolojinin asistanı mı yani?
- Evet abi sizinkiler yıl başı gecesi uyandırdılar diye taşkınlık çıkardı, acili basmaya kalktı. Allahtan acil doktorları adamın doktor olduğunu söyledi de bir yanlışlığa mahal vermedik abi.
Duyduklarıma inanamıyorum. Bu adamın kendisinin varlığı baştanbaşa büyük bir yanlışa mahal vermiş zaten.
***
Vizite başlıyoruz. Moraller bozuk. Ama zaten gereğini yapacağız diyoruz birbirimize.
Sıra arka gözleme geliyor.
- Ya bu hasta önceki nöbetten kalan hasta değil mi?
- Evet, dört gündür acilde yatıyor. Hem de bir doktor yakını. KBY+Akut Pankreatit bir de üstüne bu sabah cıvık melena bindi. İlgi bölüm yatırdığı takdirde, daha az ilgili olan bölüm o bölüme de takip edecek.
İçimden; bölük pörçük olasınız da bölmelere ayrılasınız inşallah demek geçiyor da etik olmaz diye tutuyorum kendimi.
***
- Abi bags 7’ye bakar mısın biraz sıkıntılı da !
Tamam diyorum bags 7’ye yönelirken biraz da endişelenerek.
- Geçmiş olsun, nedir sorun?
- Ben üst düzey yöneticiyim, nişanlım sizin hastanede hemşire rapor istiyorum bir günlük. Vermiyorlar bana Sağlık Bakanı’nı arattırma. Üst düzey yöneticiyiz dedik! Bizim de bir çevremiz var icabında kendimize göre. Rektörü arayayım mı ben şimdi. Ama önce Başhekimini arayıp şikâyet edicem seni. Yok yok, Başbakanı arayayım da gör.
- Beyefendi, sayın üst düzey yöneticim sadece geçmiş olsun dedim size birde sağlık sorunun ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorum (Size abartı geliyor dimi, inanın harfiyen ama istediğiniz yemini ederim harfiyen aynen böyle oldu).
Üç adım attım uzaklaşıp tartışmadan kaçmak için.
Kâbus gibi, başka bir hasta yakını iktidar partisinin birinci sıra milletvekili ile bağrış çığrış bir telefon görüşmesi yaparak üzerime doğru geliyor. Ansızın telefonu uzatarak konuş diyor. Konuşsan bir dert konuşmasan başka bir dert. Bir de ne diycen adama. Aslında ‘biz onla küsüz konuşmam, o benim bilyemi çalmıştı küçükken. Ondan beri küstüm konuşmuyorum’ demek geliyor içimden. Ne manevra olurdu ama.
Duymazlıktan gelip başka bir hastaya yöneliyorum, cerrahi müdahalede geceden kalan hastaya.
İnanmayacaksınız ama hasta yakını yanıma yaklaşıp,
-…… Bey’le birlikte çalışıyoruz, diyor.
Tanımazlıktan geliyorum, o ismi hiç duymamışım gibi aptala yatıyorum.
- Başkan diyor bizim başkan.
- Haa diyorum hatırladım Barak Köyleri Yardımlaşma Derneği’nde mi çalışıyorsunuz? Onların başkanı değil mi bu beyefendi?
- Yok, canım il başkanı diyor, biraz da kızarak.
Tam o sırada bir özel odanın boşaldığı haberini alıyoruz.
Bizim kodaman 60 TL ek ücreti maddi imkânı olmadığından ödeyemeyeceğini söyleyip sızlanmaya başlıyor.
-‘Ara İl Başkanını da bir 60 TL destek atsın sana’ diyorum, ti ye alarak.
***
Sıkı durun !!!
Birinci sıra milletvekili ile telefon görüşmesi yapan zat-ı muhterem, bu kez ikici sıra milletvekili ile görüştüğünü söyleyip üçüncü sıra milletvekilinin telefondaki kaydını gösteriyor.
Hiç bozmuyorum.
- Abi senin telefon sıralı sistem mi?
- Nasıl yani?
- Hani, tüplü arabalarda var ya. Gaza bastıkça bir, iki, üç, dört, enjektörler açılıyor sırayla. Senin telefonda öyle birinci sıra, ikinci sıra, üçüncü sıra diye gidiyor. O da mı tüplü?
Yüzü allak bullak.
Espiri yaptım diyorum, elimi omzuna atarak. Ne de olsa siyasi, kızdırmamak lazım adamı.
***
Seneyi Acil Servisimize yapılan saldırıyla açtık.
Siyasilerden gidiyoruz.
Nasıl başlarsan öyle gidermiş ya!
Belki bende bu yıl milletvekili olurum değil mi yani?
Hayırlısı bakalım.
Vira bismillah…