Bir yılı daha geride bıraktık.
İyisiyle kötüsüyle bir seneyi daha eskittik.
Teorik olarak zamanı durdurup bir kategoriden diğerine geçtik.
Aslında yapılan hayatın bir anında kesitsel bir duraklama.
Tabii yine teorik olarak.
Yoksa ne Dünya denilen yer kürenin nede içinde yer aldığı güneş sisteminin Noel Babayla falan bir işi yok. Bu türlü fanteziler biz ölümlülere ait.
Ama kurumsal yapılar farklı.
Kesitsel analizler hep yılsonu itibariyle yapılıyor
***
Geçtiğimiz yıl ATUDER için oldukça hareketli geçti.
Bakü Sempozyumu, 7.Avrupa Acil tıp Kongresi gibi uluslar arası başarıların yanı sıra, ATOK bünyesinde iki büyük etkinlik bunun dışında sayısız kurs gerçekleştirildi.
Yine AHA 2010 protokolünün ilk kez dilimize kazandırılmış olması ATUDER’in başarısı.
Hele de bu kitabın ücretsiz olarak dağıtılması ilgililer için büyük şans.
***
Acı dolu anılarımız da oldu geçen yıl.
Dr. Mustafa Bilgiç bizden biriydi, trajik biçimde kaybettik.
Dr. Melikeyi de…
Tüm bu yitirdiklerimiz yaptığımız işin acı sonuçlarıydı, gür bir sesle ifade ettiğimizi düşünüyorum.
Yine ATUDER, tüm bu süreçlerde toplumsal duyarlılığı harekete geçirmekte etkiliydi.
Oluşturduğu komisyonla TBMM’de bizlerin sesi oldu.
Yayınladığı bilimsel dergiler Acil Tıp alanında yeni başarılara imza attı.
Kısaca ATUDER için verimli ve üretken bir yılı geride bıraktık.
Emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyoruz.
***
Ancak ATAM(Acil Tıp Asistanları Meclisi) için aynı düşünceleri paylaştığımız söylenemez.
Seçimli kongresinin üzerinden bir yıl gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen ATAM adına dinamik bir çalışma disiplini sergilenememiştir.
Yine kuruluş aşamasında olduğu gibi temel sorunu olan iletişim sorununu aşmakta yetersiz kalınmıştır.
Bir yıllık bir süre içinde ATAM-YK hiç toplanamamıştır mesela!
Bu durum çatı yapısı olan ATUDER ve onun olanakları göz önüne alındığında derin bir çelişki oluşturmakta.
ATAM-YK, bölgeleri dolaşıp tanıtım ve katılım çalışmalarını düzenleyebilmesi bir yana tüm asistan arkadaşlarımızın kendiliğinden de olsa doğal varlık alanı olan . ATOK’ları bir yan yana gelme, kendini kitlesine tanıtma alanı olarak bile değerlendirilemedi.
Tabi bu konuda ATAM_YK ‘nın iş bölümünü yapmamış olması ve her başarısız işte olduğu gibi bütçelemenin yapılmamış olmasını da göz ardı etmemeli.
Kurumsal yapının kesintisizliği süreci göz önüne alındığında ATUDER’in önümüzdeki dönemlerde yönetici kadrolarının ATAM içinden çıkacağı bir gerçektir. Pek tabi bu olumsuzluk ATUDER açısından da bağlayıcıdır
Kısacası yeni yılda ATAM adına doğru işler yapmak ve üretken olabilmek için yeni bir vizyon gerekmekte.
Hadi hayırlısı.
NOT: Bu yazı aslında 01.01.2013 tarihinde yayınlanmak üzere kaleme alınmıştı, ancak malum geçen yazıda belirttiğimiz nedenlerden dolayı arada başka bir yazı kaleme alma gereği duyduk.