Nerdeyiz?



Prof. Dr. Başar CANDER
[email protected]

Acil tıp uzmanlığı 17. yılında. Bu süre içinde sağlık politikalarında büyük değişimler oldu. Sadece sağlık politikalarında mı? Sosyo-kültürel ekonomik değerlerin hepsinde ciddi bir değişim yaşandı. Bundan 15 yıl öncesinde 112 acil diye bir kavram yoktu. Hastalar nasıl acil servise geliyordu? Şimdi ülkemizde helikopter ve uçak ambulanslar mevcut. Halkın beklentileri de değişti. Acil tıp bu zaman yolculuğunda nasıl bir süreç yaşadı? Nasıl bir durumdayız? Beklentiler karşılandı mı? Süreç içinde hedeflediğimiz uzman sayısına, ideal acil servis standartlarına kavuşmuş değiliz. En çok tercih edilen dallar arasına giremedik. % 50 civarında kadrolar doluyor, TUS sınavında, üstelik yine düşük puanlarla. Ancak şu var ki Acil Tıp kabul görmüş bir branş. En çok ihtiyaç duyulan alanlardan biri. Hastane yöneticileri ve siyasi temsilciler de en çok Acil Tıp uzmanı istiyor.Sağlık Bakanlığı en çok kadroyu acil tıp için ihdas ediyor.Acil tıp kadroları YÖK’te hemen hemen kesintisiz kabul ediliyor. Acil servisler için acil tıp uzmanının önemi anlaşılmış durumda.

Performans ve tamgün yasası çok tartışıldı. İdeal olmaktan uzak olduğu gibi ayrıca bir çok hatalı uygulama da mevcut. Ancak en çok acil tıp için yararlı olduğunu görmek lazım. Tabii itirazları duyar gibiyim. Oysa olaya çok boyutlu bakmak gerekiyor. 12 yıl önce sağlık bakanlığında ilk görev alan acil tıp uzmanıydım. O zaman performans yoktu. Sadece döner sermaye alınabiliyordu. O şartlarda 4 yıldan fazla çalıştım. Diğer meslektaşlarımızın çoğu muayenehaneye gidiyordu. Aramızda gelir uçurumu vardı. O dönemde şartları zorlayarak en sonunda ben de muayenehane açtım. Ama nasıl işletebilirdim ki? O 4 yılı yaşayan biri olarak performans sisteminin avantajlarını görebiliyorum. Tam gün yasası da bu bağlamda acil tıbbı en azından diğer branşlarla eşit koşullara getiriyor. Hatta birçok hastanede acil tıp uzmanları en yüksek puanları alabiliyor. Ekonomik koşulların iyi gitmesi umarım bizi gelecekte farklı yerlere taşıyacaktır.

Acil tıp tanımını ve ne iş yapıyorsunuz kısmını önemli ölçüde aşıyoruz. Gelişme döneminde olduğumuzu düşünüyorum. Sonrası yükselme devri olmalı. Ancak camiamızda ciddi sorunlarla boğuştuğumuzun farkındayım. Her gün karşımıza gelen yeni sorunları çözmekten farklı gelişim süreçleri planlamaya vakit kalmıyor. Hala yeni bir branş olmamızın sonuçları. Bu sorunlar dışında farklı sorunlar da içimizden kaynaklanmakta. Aynı düşünce ve hedefleri olan bir birlik haline gelemiyoruz. Maalesef camianın önderi konumunda olması gerekenler bu pozisyonlarına uygun davranmaktan uzak görünüyorlar. Kişisel ihtiras ve hırslar camiamızda hiç ilgisi olmayan aktivasyonlara neden oluyor. Yetmiyormuş gibi önderlik yapması gereken kişiler ufku geniş düşünceler yerine küçük kişisel çıkarlarını önceleyerek bu süreçlere destek vermekte İlk kurulan branşta takdir edersiniz ki çok seçicilik olmadan akademik kadrolar oluştu. Bu da doğal kurallara uygun olarak kaliteyi getirmedi. Umudum sonraki süreçte seçiciliğin daha fazla devreye girmesi ve hak etmeyen kişilerin seleksiyonu. Daha açık yazarak incitmek istemiyorum ancak özellikle sonradan gelenlerin hangi davranışın neden yapıldığını, kişilerin kendi menfaatlerini mi yoksa camiayı mı öne aldığını sorgulamaları ve buna göre tavır almaları gerekiyor. Kendi ihtirasları yüzünden camiaya zarar verenlere prim vermemeleri gerekiyor. Bu konuda ben de kendimi sorguluyorum ve bir şeyi yaparken hangi amacı öncelediğimi irdeliyorum. Camianın çok daha fazla hızlı mesafe kat etmemesinde bu faktörlerin etkili olduğu açık. O halde herkes bu yakınım bu benden görüşünü bir tarafa bırakarak camia için faydalı olanları tercih yoluna gitmelidir. Ancak her durumda zamanın ve geleceğin acil tıptan yana olacağını düşünüyorum. O halde herkes acil tıp tarihinde nerede yer aldığını sorgulayarak pozisyon almalıdır

Doç.Dr. Başar CANDER

Bu makale 11831 kez görüntülenmiştir.

Yorumlar

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.

1.09.2011 23:35:50 recucif eren
''Gelişme döneminde olduğumuzu düşünüyorum. Sonrası yükselme devri olmalı.'' temennisine gerçekten ihtiyacımız var.. Eğer acil servislerde yönetim, bakanlık nezdinde düzenleme yapılmazsa 31.08.2011 nöbetinde'bir ayak parmağım diğerinden daha uzun , ayakkabı alamıyorum' diye acil servise başvuran hastaların girişleri engellenemezse hepimz birer aile hekimliğine mahkum edilmiş olacağız ve gerçekten acil hastalara bakacak güç ve isteği kendimizde bulamayacağız hocam..

Yazarın Diğer Köşe Yazıları

Köşe YazısıTarih
Acil Tıp ve Yan Dalları 09.05.2016
Mustafa Koç'un ardından 23.02.2016
“Yalancı Profesör” 26.01.2016
Değişmez mi? 04.01.2016
Yeniden İlk Aşk 17.11.2015
Seçim Sonuçlarında Roller 16.06.2015
Zübük 06.04.2015
Acil TV 09.03.2015
Sosyal Facia 09.02.2015
Ne Zaman İstifa? 12.01.2015
Güven Bana 15.12.2014
Nerede Yanlış Yapıyoruz? 01.12.2014
Bakış Açısı 22.09.2014
Taşlar Oturmuyor 01.07.2014
Yılan Hikayesi 02.06.2014
Liderlik... 26.03.2014
Binalar Tamam da… 24.02.2014
Koltuk Belası 29.01.2014
Olacağı Belliydi 31.12.2013
Ahlaklı Nesil 03.12.2013
Kim Olmak İster? 04.11.2013
Nöbet Bilmecesi 21.06.2013
Acil Tıp ve SGK 11.04.2013
Şeffaflık ve Kayıtlar 26.03.2013
Şeytan Taşlamak 25.03.2013
Acil Servis Yükü ve Kritik hastalar 01.03.2013
İade-i İtibar 04.02.2013
On Yıl Geçmiş 09.01.2013
Yeter! Bizi Rahat Bırakın! 04.12.2012
Esaretin Bedeli 05.11.2012
Asistan Arkadaşımızın Vefatı 08.10.2012
Avrupalı Acilciler Türkiye'de 03.09.2012
Şiddet ve Sezaryen 04.06.2012
Üniversitede Seçim mi, Skandal mı? 07.05.2012
Kaht-ı Rical 02.04.2012
Paramparça 06.03.2012
Başhekim mi, Holding Yöneticisi mi? 09.01.2012
Platini Haklı mıydı? 05.12.2011
Bu Ne Şiddet! 15.11.2011
YAZARLAR


AYIN MAKALESİ