Zamanımızı nasıl tanımlamalıyız bilemiyorum?.Her şey o kadar çabuk gelişiyor ve değişiyor ki buna adapte olmak çok zor. Ama adapte olduktan sonra da geçmişi anlamakta zorluk çekiyoruz. Özellikle teknolojinin baş döndüren şekilde ilerlemesi hayat şeklimizi belirleyen ana faktörlerden biri oluyor.
Günlük yaşantımıza bir bakalım. Bir kaç saat cep telefonumuz yanımızda olmazsa sanki çok büyük bir eksiklik varmış gibi hissediyoruz. O günlerden aslında çok fazla geçmedi, asistanlık yıllarımda cep telefonu yoktu, uzman olacağım günlerde ilk cep telefonu alan kişilerden biriydim. Sanırım yıl 1998 yani on beş yıl önce. Peki o dönemde il dışına çıktığımızda veya çarşıya pazara gittiğimizde acil bir hadiseyi nasıl haber alıyorduk. İcapçı doktorlar evde olmadıkları zaman ne yapıyorlardı? Örneğin çarşı pazara alışverişe gittiniz ve o sırada evde biri rahatsızlandı , size nasıl ulaşılıyordu?
Yine bunun gibi asistanlık yıllarımızda daha 112 ambulans sistemi kurulmamıştı, Şimdi bir gün çalışmazsa bütün ülke felç olur. Peki o dönemde hastalar nasıl acil servislere geliyordu? Doğrusu o günlerde bu sorunları nasıl çözdüğümüzü hatırlayamıyorum bile ancak 40 -50 öncesinden bahsetmiyorum topu topu on beş yıl öncesinden bahsediyorum.Tabii buna interneti de eklemek gerekiyor. Sahi internet olmadığı dönemlerde biz nasıl yaşıyorduk.
Bu değişimin en fazla etkilendiği alanlardan biri de sağlık sistemi oldu. Kayıt sistemlerimizin çok zayıf olduğunu hepimiz biliyoruz. İstatistikler de bu yüzden bir türlü sağlıklı olamıyordu. Geçenlerde anabilim dalımızdan 6-7 yıl öncesine ait bir belgeyi istedi mahkeme, baktık hasta dosyasını bulamadık, Kim bilir arşivlerde ne şartlarda saklandı? Kim nereye koydu? Nasıl kayboldu? Ne bir teslim tutanağı var ne de alan belli? Ülkemizin çoğu hastanelerinde bu sistem çok iyi değildi o dönemlerde. Tabii şimdi digital arşivlerle işleri çözüyoruz. Hastaların tüm tetkikleri yıllar boyunca bilgisayarlarda sistemde korunuyor. Peki biz 5-6 yıl öncesinde neden bu konulara gerekli hassasiyeti gösteremiyorduk.Yani geçmiş bize o kadar uzak ki..Çünkü çok hızlı gelişiyoruz. Sanırım bu birçok açıdan iyi.
Sağlık sektöründe bir çok şeyin kontrol altında olması süreciyle karşı karşıyayız. Veriler sürekli kayıt altında. Hangi hastaya hangi hastanede ne yapılmış, ne tanı konmuş, hangi ilaçlar verilmiş hepsini kontrol edebiliyoruz. Bu çok iyi mi? zaman gösterecek. Çünkü artık yapılan hatalar da sürekli gün ışığında, her müdahaleniz kayıt altında.
Bu sistemin özellikle ülkemizde iyi işlemeyen konsültasyon sistemini de etkileyeceği muhakkak. Özellikle acil servise gelen hastalar da konsültasyonlar çok önemli.Vurdumduymaz davranışlar artık azalmak zorunda.Yavaş yavaş tüm konsültasyonlar da kayıt altına alınmaya başlandı. Uzmanlarımız asistanlarımız çok dikkatli olarak bu işlerini yapmak zorundalar. Biz bu durumun hasta bakım kalitesini arttıracağını düşünüyoruz. Bu hastayı almam, bu hasta benim değil diye telefonda kaçamaklar yapanlar şeffaflık ve kayıt sistemi geliştikçe daha dikkatli davranmak zorundalar. Gerçi bu sistem tam kullanılamıyor çünkü bundan çekinenler sistemi inhibe etmekle meşgul ancak er veya geç bu sistem de yerleşecek. İyisimi biz işimizi düzgün yapmaya bakalım, yoksa hastaya geç geldin, yanlış tedavi verdin gibi sorunlar yıllar sonra dahi yanlış yapanların yakasını bırakmayacak. Ben zamanında gelmiştim, hemen geldim, müdahalesini yaptım, hastada şu yoktu, bu yoktu gibi iddiaları çürütecek her türlü delil artık el altında. Üstelik bunlarda yapılan değişiklikler de tespit edilmesi çok kolay konular. Teknolojinin bu yönü bizi olumlu etkileyecek ve işlerini doğru yapanlar kazanacaklardır. Çünkü dürüstler şeffaflıktan korkmaz ve kayıtların tam tutulmasını isterler.
Bu yazı Sağlık Dergisinin Mart 2013 Sayısında yayımlanmıştır.