Acil tıp uzmanlığı… Yirmi yıllık geçmişi var. Ülkemizin en çok ihtiyaç duyulan branşı. Doksan milyon hastaya nasıl hizmet vereceğiz kaygısı olan bir ülkede en önemli uzmanlık dalı… Özellikle kimse acil servis nöbeti dahi tutmak istemezken…
Acil servislerin önemini yıllardır bıkmadan usanmadan yazıyoruz. Bunu yazmaya gerek var mı? Acil bir hastaya yapılacak müdahalenin önemini anlatmak mı gerekiyor? Bunu toplumun hangi kesimine sorarsak soralım, doğru cevap almayacak mıyız? Yoksa acil hastalara uzmanlık dalı olmadan eskiden olduğu gibi her branştan insanların veya bu konuda uzmanlık eğitimi almamış doktorların müdahale edeceği bir sisteme mi döneceğiz? Nitekim üst düzey bazı yetkililer her doktorun acil servis nöbeti tutabileceğinden bahsediyor. Evet, nöbet tutulabilir, ancak gerekli hayati kritik müdahale, ehil olmayanlar tarafından sağlanabilir mi?
Peki, şimdi ne oldu? Yirmi yıllık uzmanlık alanı çok ciddi riskle karşı karşıya. Aslında dünden bugüne olmuş bir süreç değil bu. Sanki beklenen son gibi…
Eylül 2013 TUS Sınavı’nda acil tıp uzmanlığı için açılan kadrolar boş kaldı. Bu branşa ihtiyaç var mı? Evet! Hastası var mı? Evet! Uzmanlık eğitimi almak isteyen doktorlar var mı? Evet!
O halde neden bu kadrolar büyük ölçüde boş kaldı? Bu sorunun cevabını biz geçmişte defalarca verdik. Böyle yapmayın değiştirin, teşvik edin, dedik. Bununla ilgili defalarca yazılar yazdık. Olmadı. Bazılarının ileri sürdüğü, sağda solda konuştuğu şekilde değil işler maalesef!..
Bakanlık bu konuda dediklerimizi ka’le almadı ya da alamadı. Sonuç olarak, 20 yıl içinde bu branşı yaptıklarımızla ve yapmadıklarımızla tercih edilmeyen bir hale getirdik. ABD’de 40 yıl önce kurulan, etkinliği ve popülerliği gün be gün artan bu branş ülkemizde 20 yılda bu hale geldi. Bu başarısızlığın altında yatan birçok neden var.
Aslında, Medimagazin’de bu köşede yazdığım yazılar dahi bu süreci ve başarısızlığa nasıl gidildiğini çok net anlatıyor. Fakat maalesef tüm uyarılarımıza rağmen bu konuda gerekli tedbirler alınmadı. Hatta hiç tedbir alınmadı. Olayın ciddiyeti bile kavranmıyor ki tedbir alınsın.
Bu son durum ortaya çıkınca, bu konuyla ilgili nedenler üzerinde bir çalışma yaptık. Bu çalışmayı yine değerli bir bürokrat meslektaşımız istedi. Bunu rapor olarak dergimizde de yayımlattık.
Ancak şu an bunun bir afet olarak değerlendirilmesi bütün çalışmaların bu konuya odaklanması gerekiyor. Yoksa acil tıp konusunda 30-40 yıl geriye düşeceğiz. Bunun için tedbir almayan ve sebep olanlar da bu vebali sürekli omuzlarında taşıyacaklar. Tabii konunun önemli bir yanı da bu başarısız sürecin nedenlerini araştırmak olmalı. Yani yönetim açısından… Kim neden tedbir almadı, bu konudaki tüm uyarılara rağmen acil tıp uzmanlığında bu sonuca ulaşılacağını göremedi? Acil tıp uzmanlığıyla ilgili süreci aynı mekanizma mı takip ediyor? Bunların sorgulanması gerekir, yoksa yanlış yolda debelenip durmaya devam ederiz. Bu konularda ehil kişilerle istişarenin son derece ihmal edildiğini veya ehil olsa bile sağduyudan ve basiretten yoksun kişilerle fikir alışverişi yapıldığını görmekteyiz. Maalesef sonuç ortada…
Derhal acil tıp uzmanlığına odaklanacak bir birim kurulmalı ve bu birim yetkili bir şekilde gerekli tedbirleri almalı, iyileştirmeleri yapmalı.. Yoksa ileride bu günleri çok arayacağız..
Sayın Bakanımıza duyurulur.