‘Hepimiz tatil için çalışıyoruz’…Bana ait değil. Bir turizm firmasının sloganı… Haklı mı ne…
Niçin yaşarız… Nasıl yaşarız… Yaşamak ne demek… Ortalama bir ömre sahibiz... Ne kadar olduğu bizce meçhul… Bilemiyoruz… Belki bir bilen vardır… Kim bilir… Belki bir Akl-ı evvel…
Dünyaya geldiğimiz andan itibaren hak vaki bulup ezel memleketine rucu edene kadar birçok olay gelir başımıza… Hayatımızı, nasıl yaşayacağımızı, kiminle yaşayacağımızı, EN ÖNEMLİSİ NİÇİN yaşayacağımızı kim belirler…
Günler ayları, aylar yılları kovalar… Takvim yaprakları hızla tükenir... Gerçi o eskidendi… Artık tarih otomatik atıyor…
Ve bir gün gelir ki:
‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
………
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden’
Der Yahya Kemal SESSİZ GEMİ şiirinde… O gün geldiğinde tatil biter mii… Yoksa yeni mi başlar kimse bilemez…
**
Yaz geldi. Bir akademik yılı daha tamamladık. Mezuniyet törenimiz var. Yeni hekim arkadaşları uğurluyoruz… Aileler heyecanlı…
Yıllık izinler başladı… Sizin için ne anlam ifade ediyor bilemiyorum ama benim için yaz ya da tatil mevsimi hayatımın her döneminde farklı anlamlar ifade etmiştir.
Tatil: Kum, deniz, şezlong, yanmak-bronzlaşmak
Tatil: Artan iş yükünü az elemanla karşılamak
Tatil: Trafik kazalarında artış…
Tatil: Amip…
Tatil: Masraf…(For Men)
Tatil: Alışveriş…(For Women)
Tatil: Sıla-i Rahim…
Tatil: Çalışmak… Çook çalışmak
Tatil: Kışlık kömür…
Tatil: Stajer dersleri yok… İyi mi… Bilmem ki…
Tatil: Çalışmaya ara vermek… Ya da Çalışmak: Tatile ara vermek…
Tatil: Yaz Okulu…
Tatil: Bütünleme…
Tatil: Sıcak… Çok sıcak… Daha da sıcak olacak…(Hayır ben demiyorum Emre Altuğ diyor…)
Tatil: Diyet yapmak… Dikkat edin kilo vermek demiyorum…J
Tatil: Bir... İki... Üç... Tıp...
Tatil: Sıkıldım… Yoruldum... Acıktım… Susadım… Uykum var…
Dedim ya tatildeyim… Tatilsedim… Daha ne diyeyim…(Nasıl bir Türkçeyse anlayın artık…)
**
BİR AVCI FIKRASI
Belki dinlemişsinizdir. Ama bir de benden dinleyin…
Efendim Avcıların palavraları meşhurdur… Yine bir gün avcı kahvesinde bir avcı diğerlerine anlatır:
‘Bir gün beni ayı kovalamaya başladı. Uzun bir kaçıştan sonra bir uçurum kenarına geldim. Kaçacak yer yok. Ayı karşımda. Hemen tüfeğimi çektim ve ateşledim. Oda ne takıldı. Ne yapayım hemen elimi bıçağıma attım. Amanın… Koşarken düşmüş. Arkamda uçurum. Önümde ayı. Ne yapayım. Derken ayı koca pençelerini attı ve BENİ YEDİ…’
Avcıyı dinleyen diğer arkadaşları artık dayanamazlar. ’Yok artık küçük at. Hala yaşıyorsun.’
Deyince cevap gelmiş:
‘BIRAK ABİ YAA… SİZ BUNA YAŞAMAK MI DİYORSUNUZ…’
Evet tatil geldi… Ama ben hala hastanedeyim…Bu nasıl iş Ya Huu..