Güzel şeyler yazmak istiyorum. Ama olmuyor. Hayatın şartları bir şekilde beyazla birlikte siyahı, gündüzle birlikte geceyi, iyi ile birlikte kötüyü de karşımıza çıkarıyor. Yani herhalde Yaradan böyle yaratıyor…
Belki de onlarla iyi daha iyi beyaz daha beyaz, gündüz daha gündüz oluyor… Evet, konumuz dergicilik… Daha doğrusu sahte dergicilik…
***
Akademik hayatın olmazsa olmazlarından birisi de bilimsel yayın yapmak… Bu hem kariyer almak hem de bir önceki yazıdaki bilim insanı olmanın olmazsa olmazları…(Bu kariyer bir süredir Sosyal medyada dolaşan Kariyer değil. Yanlış anlamayın. Hani var ya ‘Dünyadaki en önemli şey KARİYER… Sen çalış KARI-YER… Bu o değil. Başımızı derde sokmayın…J)
***
Akademik hayata yeni başlamışsınız. Yayın yapmanız gerek… Binbir zorlukla yaptığınız çalışmalar dergilere gidip gidip geliyor. Bir türlü kabul alamıyorsunuz. Üzerinizde ciddi bir Mahalle Baskısı var. Her boyunuzu gören soruyor: Ne zaman doçent olacaksınız… Profesörlük ne zaman…’
İnternetin başına oturuyorsunuz. Başlıyorsunuz kriterlere uygun dergi aramaya… Evet, sonunda buluyorsunuz… Bu dergi tam sizin aradığınız nitelikte… Kısa sürede cevap veriyor. Hem de on-line dergicilik yapıyor. Yalnız kabul süreci tamamlandıktan sonra sizden ‘MAKUL’ bir baskı ücreti talep ediyor.
…
Bu bana uygun değil deyip bilgisayarı kapatıp gidiyorsunuz… Bir iki gün sonra tekrar başlıyorsunuz dergi aramaya… Klevye sizi yine aynı adrese gönderiyor. Ve evet kararınızı veriyor ve yazıyı gönderiyorsunuz. Değerlendirme süreci tamamlanıyor… Kısa sürede proof alıyorsunuz. AOP, DOI hepsi tamam…
Hayırlı olsun…
…
Aradan bir süre zaman geçiyor. Yine aynı adresi bir kontrol ediyorsunuz. O da ne… Ortada makale falan yok… Öyle bir dergi de yok…
Sonuç: DOLANDIRILDINIZ… HAYIRLI OLSUN…
***
Evet, bir, üç, beş değil… Bu vicdansızlar birçok insanın canını yaktılar… Üstelik de kimseye de söyleyemiyorsunuz… Acaba… Diye…
***
Asıl konu şu ki bin bir emeklerle hazırladığımız bilimsel çalışmaları değerlendirirken dikkat etmekte fayda var… Öyle her ben şöyleyim ben böyleyim diyene lütfen inanmayın. Adı sanı belli, bilinen, etik kurallara uygun çalışan, kriterlerinizi karşılayan tercihen hard kopisi de olan (!) dergileri tercih etmekte yarar var. Bir an önce dosyamı tamamlayayım derken etik kusurlar yapmak ya da değerli çalışmalarımızı ve paramızı birilerine kaptırmak bizleri üzer...
Ne demişler geç olsun da güç olmasın…
***
Not: Bu arada bayram geldi. Tüm halkımızın, hasta ve hasta yakınlarımızın, acil ve 112 çalışanı meslektaşlarımızın Ramazan Bayramını kutlar, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.