Selfie



Prof. Dr. Cuma YILDIRIM
[email protected]

Daha önce duydunuz mu. Ben yeni duydum. Bir kaç hafta önce Mustafa SERİNKEN  kerdeşim skypie konferans proğramı için benden istedi. Ne olduğunu anlamadığım için sorma ihtiyacı hissettim. Pasaport  için istenen; her iki kulağın eşit görüldüğü tam cepheden çekilmiş (!)  duygusu ve hissi olmayan bir yansıma mı idi acaba...

İlk gün cehaletim belli olmasın diye açıp da sormadım. Bir gün bekledim. Araya bir iki iş girdi. bakıp araştırmaya da vakit olmadı. İşin içinden çıkamayınca mecburen  re- mail ile  sordum.

Meğer kendi kendinize çektiğiniz fotoğraf imiş...
...

Aslında mantıklı. Az daha düşünsem ben bile bulabilir mişim.

....

Eskiden 12'lik 24'lük 36'lık pozlar olurdu. Fotoğraf çekmenin de bir raconu vardı. Dijital makinalar çıkınca işin tüm iksiri bozuldu.  Hele bir de fotoğraf makinalı cep telefonları var ki...

Hasılı teknolojinin  gelişmesi ile bazı kavramlar dilimizden çıktığı gibi onların yerini yenileri alabiliyor. Selfie de bunlardan birisi herhalde.

Neyse efendim. Biz Mustafa bey ile fotoğraf problemini çözdük. Daha doğrusu o çözdü.  Derneğin web sitesine bakarsanız skypie bölümünde bana ait oldukça fotojenik (!) bir fotoğraf görebilirsiniz. Normal vesikalıkda bile fotoshop ile  binbir revizyonla ancak bir şeye benziyordum. Eee... ne de olsa selfie... Ancak bu kadar...malzeme bu..:)

...

Geçtiğimiz yüz yıl ile başlayıp bu yüzyıla damgasını vuran en önemli akımlardan birisi de bireyselcilik. Namı diğer INDIVIDUALISM...

Evet bireyselleşiyoruz...

Eskiden evlerimiz küçüktü. Ancak gönlümüz genişti. Şimdi evlerimiz genişledi. Ancak gönlümüz daraldı...

Eskiden 80 metrekare evde 15 baş horanta (ferd anlamında) yaşarken şimdilerde 250- 300 metrekare evlere 5 kişi sığamıyor. Hele yatılı misafir...hiç demeyin. Ha bu arada evine çat kapı misafir alabilen babayit (!) kaldı mı aranızda.

Bana bakmayın :)

Evet bireysellik reklamlara da yansıdı. Kola, çikolata gibi bir çok ürünü üreticiler isme özel çıkarıyorlar. Herkes özel olmak istiyor.

Aslına bakarsanız öyledir de...

Her hasta özel muamele görmek istiyor. Elbette bunu da hak ediyor ama. Verirken TÜZEL alırken ÖZEL olamıyor işte...ne demişler ne kadar ekmek o kadar köfte.

Hamburger fiyatına hasta bakıyoruz. O da standart olursa. Kola ve patatesi ekstra büyük alırsanız neredeyse iki muayene parası ediyor.

Çocukken gazozuna  top oynardık. Yanlış anlamayın bu gazoz Nuri Alço'nun (!)  gazozu değil. Yenilen takım yenen takıma PORTALİN marka gazoz ısmarladı. Gazozuna maç yapmak bir nevi hafiflik olarak algılanırdı.

Sizin anlayacağınız Gazozuna hasta bakıyoruz. (Biraz da dokunduralım di-mi yani..)

...

Yanlış anlamayın eskilere özendiğimden değil. Ben hep yenilikten yanayım. Ne demişler:

Eskiye  rağbet olsaydı bit pazarına Nur yağardı..

...

Evde çocuklar ayrı oda ister.
Yolculukta herkes müstakil araba.
Hastanede her hasta özel oda talep eder.
Her asistan diğeri ile aynı dolabı kullanmak istemez.
Hocalar ayrı oda ister.
Gelinler kaynanalarla oturmak istemez...

Aslında bunda da haklılar mı ne...

Hele bir de stüdyo daire kültürü başladı ki. Demeyim gitsin. Tek oda...mutfak... O kadar...hiç bir sosyal anlam ifade etmeyen;  komşuluk kavramının katledildiği yaşam alanları.  Dikkat edin zaten yapıp satanlar bile ev demeye cesaret edemiyor.

Stüdyo...daire...

Ne demekse artık...

...

Bireyselleşiyoruz... Aslında çok iyi yönleri de var... Kabile toplumu olmaktan çıkıp bireysel-kişisel alanlarımızı genişletiyoruz.  Özgüvenimiz artıyor. Bireysel hak ve özgürlüklerimizi daha çok savunur oluyoruz. Toplumsal bütünlükleri koruyarak ferd olmanın yollarını arıyoruz, buluyoruz...

Belki de bu konuda sosyologlar çalışmalı. Belli ki bana iki numara büyük...

Neyse  ŞEYH EDEBÂLİ’NİN OSMAN GÂZİ’YE NASİHATI ile bitirelim.

Ey oğul, artık Bey’sin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana.  Suçlamak bize, katlanmak sana. Âcizlik bize, hoş görmek sana. Çatışmalar, anlaşmazlıklar bize, adâlet sana.  Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana. Bölmek bize, bütünlemek sana…

·    Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın! Amma bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen,  öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Sabah rüzgârlarında savrulur gidersin. Daima sabırlı, sebatlı ve irâdene  hâkim olasın.
·    Unutma ki, dünya sandığın kadar büyük değildir. Bütün sırlar; bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak  senin şecaat, fazîlet ve irfânınla fethedilip gün ışığına çıkacaktır.
·    Ey oğul! Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki, devlet yaşasın!

·    Ey oğul! Ananı, atanı say! Bereket büyüklerle berâberdir.
·    Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
·    Azminden dönme, çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil.
·    Her işin gereğini vaktinde yap. İnsanları yaşat ki, devlet yaşasın!
·    Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.
·    Sevildiğin yere sık gidip gelme. Muhabbetin kalkar, îtibârın olmaz.
·    Üç kişiye acı: Cahiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken îtibârını kaybedene.
·    Unutma ki yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
·    Ululanma, düşmanı hor görme, düşmanını çoğaltma, düşmanlığın başını da sonunu da sen belirle. Haklı  olduğunda mücâdeleden korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.

·    Ey oğul! İşin ağır, işin çetin, gücün kula bağlı. Allah yardımcın olsun…

Bu makale 6002 kez görüntülenmiştir.

Yorumlar


Yazarın Diğer Köşe Yazıları

Köşe YazısıTarih
ŞU LAHMACUN OLAYI 10.07.2015
DEVİR-TESLİM 22.06.2015
Başkan tarafından kaldırılmıştır. 12.06.2015
THE TIME IS BRAIN (ZAMAN BEYİNDİR) 01.06.2015
TUK-MOS ve düşündürdükleri... 08.05.2015
SEÇME VE SEÇiLME HAKKI 07.04.2015
LEVEL 21.01.2015
KOD ADI: YARGIÇ 15.01.2015
BU ÜLKEDE PARAMEDİK OLMAK 31.12.2014
‘KONGREYE GİTTİM’… ‘DÖNÜCEEM’… 01.12.2014
KABUL EDİLEBİLİR RİSK YA DA EDİNİLMİŞ ÇARESİZLİK 24.11.2014
ALTERNATİF-SİZ TIP 27.10.2014
HERKESİN YOLU ACİLDEN GEÇER… 24.10.2014
N'OLUYORUZ 13.10.2014
KUTSAL BAKİRE MERYEM ANA 01.09.2014
AATD Eylül 2014 Sayısı Önsöz 31.08.2014
Mesleki Deformasyon 23.08.2014
Sahte Dergicilik 25.07.2014
Haziran Sayısı Önsöz 15.07.2014
Nasıl Bilim İnsanı Olunur 11.07.2014
İletişimin Dili 23.05.2014
Fabrika Ayarlarımızla Oynamayın 21.05.2014
ATUDER BÜYÜYOR 19.05.2014
YETER-LİK KURULU 23.04.2014
'Gündüz' bitti 'Gece' kaldı. 17.04.2014
18 Mart…Çanakkale… AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA… 19.03.2014
ÇOK GÜRÜLTÜ VAR… BİRAZ HUZUR... NOOLUR… 16.03.2014
NEE’TTİK…ETİK 07.03.2014
AH JENNİFER AH... YAKTIN BİZİ… 27.02.2014
JOURNAL OF ACADEMIC EMERGENCY MEDICINE 14.02.2014
SKYPE 31.01.2014
Doktor Hasta Olur mu? 20.01.2014
Bütünleşik Acil Yönetimi Çalıştayı 20.12.2013
BEYİN-SİZ ADAM 16.12.2013
Eczanedeyim... 25.11.2013
Dergicilik Sempozyumu... Ankara 25.11.2013
Rastgele...Süper Meryem... 25.11.2013
PENDİK’TE KRİTİKLEŞTİK 08.11.2013
ŞEHİR HASTANELERİ ŞİFAHANE OLSUN-MU? 05.11.2013
KRİTİK mi…? Hadi BAKALIM 22.10.2013
UUUP UZUUUUUN TATİLLER 16.10.2013
AAHH ŞU SEÇİMLER 10.10.2013
KUŞ-ADASI 29.09.2013
Doçent Olabilmek 02.09.2013
Ölmesini Bilmek 26.08.2013
İlla Edep...İlla Edep... 23.08.2013
Halep Arşına Geldi 22.07.2013
Üniversiteler Nereye… 15.07.2013
Şehr-i Ramazan 07.07.2013
Tatil 30.06.2013
İsyanım Var 18.06.2013
Durun Kalabalıklar...Nereye 06.06.2013
Titanik 28.05.2013
...ANNEM 09.05.2013
Çay Bardağı 02.05.2013
Tek Kullanımlık Hay-Atlar 26.04.2013
Kamu Spotu 19.04.2013
Allah Aşkına Dergilerimi Atmayın. 05.04.2013
Bilgi-Sizlik Toplumu 11.03.2013
UÇU-YORUM 26.02.2013
Aşk Ve Sevgi Üzerine… 14.02.2013
Dönüştük - Dönüşüyoruz 06.02.2013
Afiyet Olsun 25.01.2013
Teşekkürler Haşmet Baba 21.01.2013
Helvadan Putlar 16.01.2013
Leyleği Havada Görmek 17.12.2012
ZAYTUNG 06.12.2012
ATUDER Mecliste 30.11.2012
Oğlum Bak Gitt 31.10.2012
Kurbanın Olayım 23.10.2012
Kongredeyiz...EuSEM 2012 09.10.2012
BÜYÜK buluşma 24.09.2012
Aslında Hayat Çok Basit 16.08.2012
Hiç Mi Yok 03.08.2012
Hayata Dair - 2 16.07.2012
Acil Tıp Ve Travmatoloji Anabilim Dalı 12.07.2012
Sağlıkta Şiddet Çalıştayı 27.06.2012
Nihayet Bitti. Rektör Adayımızı Saydık 19.06.2012
Ama İstiyorum 2 29.05.2012
Kanıta Dayan-Amayan Tıp 15.05.2012
Ne Yapalım? 07.05.2012
Rektörlük Seçimleri 25.04.2012
Dr. Ersin ARSLAN 18.04.2012
Hamımız Bakü'ye Düştük 17.04.2012
Davranışçı Bilişsel Terapi 04.04.2012
Acil Servis 23.03.2012
Hay Allah 15.03.2012
Renklerin Dili 02.03.2012
C-A-B 02.02.2012
İSTİRAHAT RAPORU VERMİYORUZ…MUYUZ…? 25.01.2012
Sevgi Dili.. 09.01.2012
YENİ YIL 28.12.2011
DOKTOR 14.12.2011
Hastane Yürütme Kurulu 30.11.2011
Bu Aciller Ne Zaman Adam Olur? 15.11.2011
Bugün Bayram 02.11.2011
HAYAT 13.10.2011
Hunimi Getirin... 06.09.2011
Öyle Bir Geçer Zaman ki… 23.08.2011
Hayata Dair… 19.07.2011
Beni Affet Baba …. 22.06.2011
Hadi kongreye gidelim… 08.06.2011
Bir kongre de böyle geçti 13.05.2011
Ama İstiyorum… 02.05.2011
‘Yaz’ dediler ‘Yazayım mı’ dedim… 27.04.2011
YAZARLAR


AYIN MAKALESİ