Olur olur… Hem de nasıl…
Bu bir genel geçer muhabbet midir? Laf arası geyik mi dir… Yoksa el altından çaktırmadan doktora giydirmek (!) ya da intikam almanın bir yolu mudur bilinmez… Bildiğim bir şey varsa o da…
‘Laf söyledi bal kabağı…’
Ya da ‘Dam üstünde saksağan…’
***
Her neyse eminim her batıl fikirde bile bir dane-i hakikat vardır. Bunda da olmalı… Bir hekim kendine iyi bakmalı… Malum Hipokratın doktor tarifi şöyle der:
‘Tıknaz ve iyi beslenmiş olmalı, iyi giyimli ve temiz olmalı, güzel kokmalıdır. Hastasına Saygılı ahlaki açıdan nazik, ağırbaşlı ve sağduyulu olmalıdır.’
Güzel bir tanım. Küçük bir iki güncelleme dışında tamamen geçerli aslında. Geçerli olmayan kısmı belki de tanımın üzerinden geçen yüzyılların bir miktar mesleği deforme etmiş olması…
***
Hastalanınca insanın çenesi düşermiş. Herhalde benim de öyle oldu. Yaklaşık 15-20 gündür gripal ve/veya bakteriyel bir enfeksiyon ile halvetim. Beni sarsmadı desem yalan olur. Anlaşılan o ki biz hekimlerin de hastalıktan alması gereken çok dersler var…
Hani duymuşsunuzdur… Her türlü problem Sağlık personeli olan hastada çıkar diye… Gerçekten de öyle… Nerede bir (Afedersiniz) elinin körü varsa sağlıkcıları bulur. Kim bilir belki de bu bir KEHANET…
***
Ama yine de siz siz olun bir sağlık personeli özellikle de doktor hasta ise sırf muhabbet açmak için DOKTOR HASTA OLUR MU demeyin…
Daha başka bir hakaret ya da küfür cümlesi kurun… Eğer niyetiniz onu rencide etmek ise bundan daha ağırı olamaz…
***
Dedik ya bu bir kehanet… Daha doğrusu ‘Kendini Gerçekleştiren Kehanet…’
Olabilecek bir komplikasyon mu var… Sağlık personelinde çıkar…
Yara enfekte mi olacak… Sağlık personelinde çıkar…
Ameliyatta problem mi çıkacak… Sağlık personelinde çıkar…
Grafiler mi karışacak… Ya da grafide kırık mı atlanacak… Sağlık personelinde çıkar…
Laboratuarda sonuçlar mı kaybolacak… Ya da karışacak… Sağlık personelinde çıkar…
Kitapda yazmayan bir sendrom mu? Sağlık personelinde çıkar…
Bir hastalık ya da tanı mı atlanacak… Sağlık personelinde çıkar…
Daha neler neler… Siz de bilirsiniz…
***
Hasılı insanoğlu çok enteresan bir varlık. Hemcinsinden olan başka varlıkları tamir ve tedavi etmeye çalışan tek varlık… Düşünsenize… Koyunların veterinerlik okuduğunu…J…Koyun neyse de hele bir de zürafalar olursa…J…(Elbette geyik… Ciddiye almayın…J)
Allahın yarattığı bu müstesna varlığa yeryüzünde yetkili servis olarak atanan ve onu açma yetkisi olan doktorlar elbette bazen kendilerini asıl yaratıcı ile yetki konusunda (Haşa) hadlerini aşan söylemlere girebiliyorlar… Bu da kendilerinin de aynı et ve kemik yapıdan ibaret olduklarını unutmasını netice verebiliyor. Tam bu noktada işte söz konusu kehanet ortaya çıkıyor ve… Ve… Ve…
***
Aslında günlük pratiğinize bakarsanız işi en yolunda giden hastalar inanılanın aksine sağlık personeli, dünyaca güçlü, makam ya da mevki sahibi, ya da eş ya da dostu olanlar değildir.
20 yıllık klinik pratiğimde gördüm ki Huzur evi hastaları, Mahkumlar, Askerler, Mülteciler, ya da isimsiz ve sahipsiz hastaların işleri hep yolunda gitmiştir. (İstisnalar olabilir.)
Ne zaman içeri bir doktor ya da sağlık personeli ya da dünyaca güçlü, makam ve mevki sahibi birisi girdiyse görünürde etrafında insanlar fır dönmüş; ama neticede en KÖTÜ sağlık hizmetini onlar almıştır. VESSELAM…