Komşu ülkede kimyasal silah kullanıyorlar. Binlerce kişi öldü… Mısır kaynıyor. Ölen ölene… Bugünlerde bu coğrafyadaki en kolay şey ölüm… Bizim için kötü… Herkes için kötü… İnsanlık suçu işleniyor… Ağzımız kuruyor…
Kelimeler boğazımızda düğümleniyor… İnsan olan insana bunu yapar mı? Hayatını hayata adayan, hastasına bir nefes fazla aldırmak için tabiri yerinde ise kırk takla atan, teri topuğundan akan bizler için ne kadar uzak bir konu…
28 günlük (!) askerlik hayatımda bana en zor gelen konulardan birisi de bu idi… Savaşın mantığı sağlık çalışanlarına uymuyor… Bize ters…
Elbette kendi ülkemde olanları saymıyorum… Onları ayrı bir yazıda konuşuruz…
Öldürmek sıradan… Ölmek doğal… Öyle mi… ELBETTE DEĞİL… ELBETTE OLMAMALI… Bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir. Bir insanın hayatı tüm kainatın hayatına denktir. Çünkü tüm varlık onun hayatında tecelli etmiştir aslında…
***
Şiddet aslında insanın doğasında var…Ya istediğini alacak…Ya da alacak…Yoksa yok olsun her şey…Bu sadist ve ben merkezcil hayat tarzı şu yaşlı yerküremizde hep insanların ölmesine neden olmuş…Birisinin fetih dediğine diğer istila, birisinin katliam dediğine diğeri savaş; birisinin katil dediğine diğeri kahraman; birinin savaş zayiatı dediğine diğeri ŞEHİT demiş..
Ooff… Of... Olacak gibi değil… İnsanlık tarihi savaşlar ve katliamlarla dolu… Evet her nefis ölümü tadacaktır… Herkes ölecek… Nasıl öldüğünüz kadar neden öldüğünüz de önemli…
Hikayedir anlatılır: Adamın birisi hayatında ilk defa gemiye biner… Çok da korkar… Hikaye bu ya gecenin yarısı bir rüzgar, bir fırtına… Dalgalar dev gibi… Bizim vatandaşın ödü kopar… Doğru kaptan köşküne çıkar… Bakar ki kaptan gayet serinkanlı işinin başında…
Bir iki hoş beş sohbetin ardından sorar:
..:Kaptan baban nasıl öldü?
..: Benim babam benim gibi kaptandı. Aynen bunun gibi bir gece fırtınalı bir havada gemi battı… Ve öldü…
..:Peki ya deden…?
..: O da aynı…Fırtınalı bir gece…Gemi…Yolculuk…Gemi battı ve öldü…
..:Peki ya dedenin babası…
..:O da aynı..
..:Peki ya dedenin dedesi…
..: O da aynı…hasılı benim sülalede tüm erkekler aynı şekilde öldü..
Bunun üzerine bizim vatandaş sorar..
..:Öyleyse canım kardeşim sen her gün tüm sülalene mezar olan bu gemiye nasıl biniyorsun…
….
Neyse aradan biraz zaman geçer… Fırtına devam ediyordur… Derken kaptan sorar…
..: Peki senin baban nasıl öldü..?
..:Benim babam kendi yatağında huzur içinde rahat rahat son nefesini verdi..
…
..:Allah Rahmet eylesin. Peki ya deden..?
..: O da aynı…
..:Ya dedenin babası..
..: O da kendi yatağında rahat rahat hakkın rahmetine kavuştu… Hasılı benim tüm sülalem kendi yatağında kendi evinde ölmüştür…
Derken kaptandan vurucu soru gelir:
PEKİ CANIM KARDEŞİM SEN NASIL HER AKŞAM O EVE GİDİP O YATAĞA GİRİYORSUN…
…
Hasılı Ölüm haktır…Bir gün gelir mutlaka ölürüz..Mühim olan nasıl öldüğümüz değil, niçin öldüğümüzdür…Hak yoluna mı…YOKSA…