Hayır, ben söylemiyorum. Kendisi yazmış. Daha doğrusu kendini böyle rumuzlamış. Başlık ‘Hastanelerde Ayırımcılık var’
Oldukça iddialı bir cümle... Dikkatimi de çekmedi değil. Hadi okuyayım dedim…
***
Hafta sonları bir iki gazete alıp şöyle baştan aşağı hatmediyorum. Ülkede neler olup bitiyor bilmek gerek… Hayır, bilim bilim nereye kadar…
…
Tam da o günlerden birindeyim. Son gazeteye gelmişim… Pazar ekini okuyorum… Rumuz ‘BEYİNSİZ ADAM…
İDDİA ŞU: HASTANELERDE AYIRIMCILIK YAPILIYOR… Yanında bir illüstrasyon… (Altında öyle yazıyor)
Merakla okumaya başlıyorum. Beklentilerim yüksek… Hani bize sık sık Sabim, Bimer vs. bir çok yerden gelen destanımsı şikayet dilekçeleri var ya… O kabilden… Okuyorum…
O da ne… Yazının sonuna geldim ama… Bir şey yok… Şaka mı ne…
***
Yazının kahramanı yazarımızın anladığım kadarı ile bir yakını ameliyat olacakmış…Hastaneye gitmiş…Ameliyathane kapısında doktorların gülmesinden ya da gülümsemesinden başlayıp asık suratlı olmalarına bir çok konuya değiniyor…Olabilir…Haklıdır da…Hastaneler öyle de pek sevilesi yerler değil…
Ancak kardeşimiz öyle konuyu öyle bir noktaya getiriyor ki… Bende film şeridi kopuyor… Hastası ameliyatta iken; hasta odasında otururken; temizlikçinin gelip kendisini odadan çıkardığından bahsediyor… ‘Neymiş efendim sadece refakatçisi kalacakmış…’ (Kendi ifadesi). Sonra hasta yakını kardeşimiz kantine gidiyor. Oldukça karamsar bir tasviri var… Aslında haklı. Bazen ben de acilin karşısındaki kantinde aynı ambiansı hissetmiyor değilim…
…
Derken tekrar film şeridi kopuyor… Sırf hastane personelinden ilgi görebilmek için hastanenin kantininde çay içerken bilerek ve isteyerek ayağını masaya vuruyor… Ve acı içinde acile başvuruyor.
İlgi alaka süper… (Öyle diyor…)
Fakat kardeşimiz bundan da rahatsız… Ve diyor ki ‘AZ ÖNCE KAPIDAN KOVUYORDUNUZ. NE OLDU DA KIYMETE BİNDİK’
Bunun üzerine acil personeli ‘Beyefendi tedavi olmak istemiyor musunuz’ diye soruyor.
Elbette bu cevap kahramanımızı daha da öfkelendiriyor. Diyor ki: ’Hayır istemiyorum. Ne zaman insanları sağlıklı ve hasta diye ayırmazsanız o zaman gelip tedavi olurum’ diyor. Ve ‘Sanırım ayağım kırıldı.’ Deyip topallayarak oradan ayrılıyor…
***
Bu nedir kardeşim. Şakamı… Böyle bir mantık olur mu? Bu nasıl yazı… Ülkenin önde gelen ve tirajı yüksek bir gazetesi hele de pazar ekinde böyle bir yazıyı nasıl yayınlar…
***
Hayır, tüm ön yargılarımdan sıyrılıp 2 saat sonra yazıyı tekrar okuyorum… Yetmedi bir de eşime okutuyorum…
Onun da yorumu aynı…
‘Saçma-lamış…’