İbrahim peygamber oğlunu neden kurban etmek istemişti… Oğlu İsmail peygamber nasıl olmuştu da gıkını bile çıkarmadan ‘Madem ilahi bir emirdir. Bana da itaat etmek düşer’ demişti…
**
Bayrama iki gün var. Odamdayım. Giren çıkan belli değil… Akşam vizitine az kaldı… Akşama misafirim var… Hanım arayıp duruyor… Ben de ne zaman işim biter de eve giderim diye bekliyorum. Malum bu hafta iki gün mesai var. Birçok kişi bu iki günü de boşa çıkarıp çoktan il sınırlarını aşmış bile… Bu nedenle ortalıkta bir tatil havası esmiyor değil… Bana bakmayın ben icapçıyım. Yani buralardayım…
**
Bu arada odama kendisini daha önceden de tanıdığım biri geliyor.
‘Hocam selamlar. Benim Adım Erkan. Dördüncü sınıf öğrencisiyim… Bayrama memleketime gideceğim. Evim tam hastanenin karşısında. Malum bayramın ilk günü elini ayağını kesen çok olur. İlk gün gidip acilde çalışsam nasıl olur. Bana izin verirler mi?’
Hadi sizinle bu olayı analiz edelim… Önce bazı sorular soralım…
1-Erkan neden tatilini hastanede geçirmek istiyor…?
2-Bayram günü neden insanlar ellerini ayaklarını kesiyorlar…?
3-Kurban kesmek kolay bir şeyse neden yaralanıyoruz…?
4-Kolay değilse bu işi neden biz yapıyoruz…?
5-Erkan neden bu konuda benden izin alma gereği hissediyor…?
6-Dördüncü sınıf öğrencisi neden dikiş atmayı öğrenmek ister…?
7-Söz konusu hastane buna izin verir mi…?
8-İzin verirse bu yasal olur mu…?
9-Yasal olursa bu etik olur mu…?
10-Etik olursa idari olarak doğru mudur…?
11-Erkan benden ne istiyor…?
12-Ben ne yapabilirim…?
13-Ben ne yapmalıyım…?
14-Birileri benim acil servisime bu taleple gelirse ben ne yapardım…?
15-Daha var. Bu kadarı yeter…
Ben ne mi yaptım. Tabiyki bir eğitimci olarak ilgili yerin sorumlusunu arayıp öğrencimize yardım etmelerini talep ettim. Onlar da memnuniyetle kabul ettiler. Bu arada bir de kart yazdım. ‘Hamili kart yakinimdir…’ Çok da havalı oldu be… Siyasete mi girsem ne yapsam J
**
Sabah üçüncü sınıf öğrencilerine ders anlattım (Kanamalarda İlk Yardım…). Komitenin son günü. Çoğu evine gidecek… Aman ellerini ayaklarını kesmesinler diye sıkı sıkı tembihledim. ‘Sen doktorsun. Bu işten anlarsın’ gazına gelmemeleri için uyardım…
**
Öyle meseleler var ki herkesin o konuda bir fikri var. Biri spor…’Alex neden Fenerden gitti?’ Deseniz benim bile bir fikrim var… Düşünün artık…
…
Efendim kurban nasıl kesilir… Kesilmeli mi… Hükmü nedir… Kurban kaç ayaklı olmalı…
Bu kurbanın her sene Hac mevsimine (!) gelmesi şart mıJ Ağzı olan konuşuyor…
…
Ülke nasıl yönetilir… Dış politikamız nasıl olmalıdır… Ekonomi nasıl düzeltilir… Suriye’ye girmeli miyiz? Herkesin bir fikri var…
…
Acil nasıl yönetilir… Acil hastalara nasıl bakılır… Yeşil alan sırf yeşillik olsun diye mi var… Kırmızı alanın rengi neden kırmızı değil… Tiriyaj (Bir hastanede öyle yazmışlar… Aslı Triaj… Yurdum insanı okuduğu gibi yazıyor.) Nasıl yapılır… Acilin neresinde ne olmalı… Acilde hasta muayene ederken ilk önce ne yapılır…
Çok şükür bu meselelerden en az anlayan biziz… Hayatında en fazla bir ay intern iken acil rotasyonu yapmış çok kıymetli ve değerli bir hocamız ya da preklinikten gelen bir idarecimiz ne hikmetse yönetici olduğu gün benden (!) daha iyi acili bile-bile-biliyor…
Ya da zengin ya da varlıklı, fikri bilgisinden önce giden ,önceden görmemiş, bir hasta yakını hangi hastaya daha önce bakmam gerektiğini ya da acilin nasıl yönetileceğini benden (!) daha iyi bile-bile-biliyor…
Aslında başlarken hiç böyle şeyler yazmaya niyetim yoktu. Ama oluyor işte. İdare edin… Hani var ya delidir ne yapsa yeridir… Acil doktorudur ne yapsa yeridir…
**
Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar sağlıklı, huzur ve mutluluk dolu bir bayram dilerim. Bu arada ardından yaşayacak olacağımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı da tebrik eder, şehitlerimize Allahtan Rahmet, ülkemize huzur ve rahat, insanlarımıza sağlıklı günler dilerim…
İyi Bayramlar…