Hadi kongreye gidelim…
Ve kongre mevsimi geldi. Her branştan her uzmanlık dalından doktorlar yıllık kongrelerini yapıyorlar.
Soru şu: Kongreye niye gidilir?
1- Kendi konusunda güncel bilgileri öğrenmek için,
2- Bilimsel çalışmalarını sunmak, bunları camiaya kazandırmak için,
3- Meslektaşlarını görüp hasret gidermek için,
4- Dinlenmek eğlenmek için,
5- Kendini gösterip bir yerde akademik kariyer almak için,
6- Kendi merkezine ,eleman, bakmak için,
7- Vs., vs., vs.,…………………………….
Daha doğrusu önce kongreye gidilir. Sonra bir bahane bulunur. Kongreye gitmek iyidir. Dinlenirsiniz. Dinletirsiniz. Tanışırsınız. Görüşürsünüz. İyi dostluklar kurarsınız. Dertlerinizi paylaşırsınız. Çalıştığınız yerden kısa süreli uzaklaşırsınız. Evinizden ayrılırsınız. Özlersiniz. Özlenirsiniz. Özletirsiniz. Bir de finansman problemini problemini çözmüşseniz…Bal kaymak...
26-29 Mayıs 2011. Max Royal Hotel Yedinci Ulusal Acil Tıp Kongresi. Herkes hazırlıklarını yapıyor. Kendi servisimden 5 asistan 2 öğretim üyesi kongreye gidiyor. İki hemşirenin de katılımın sağlamak için uğraşıyoruz. Daha fazla da gelebilir. Ancak geride kalanları da düşünmek gerek. Yirmi bildiri hazırlamışız. Kimi sözlü, kimi poster. Benim de sözlü bildirim ve konuşmam var.
Sunum işini asistanlara paylaştırdık. İlk defa poster hazırlayacaklar, sözlü bildiri sunacaklar. Bir nevi görücüye çıkacaklar. Çok heyecanlılar. Günde birkaç defa bir şeyler sormaya geliyorlar.
Organizasyon komitesi çok çalıştı. Halen de çalışıyor. Yerli yabancı bir çok konuşmacı var. Oldukça kapsamlı bir bilimsel ve sosyal proğram var.
Hasat mevsimi… Geride kalmayın…Hadi kongreye gidelim…
Doç. Dr. Cuma Yıldırım…