Kırk yılın başı bir toplantıya gitmedim. Bak neler olmuş…
***
Yer Abant… Tarih 22 Şubat 2014… ATUDER Acil Müdahale Toplantısı yapıyor… Acil Sağlık Hizmetlerine ve Acil Tıp Uzmanlığına destek veren Rektörlere, Sağlık Bakanlığı Yetkililerine, Dekanlara ve Başhekimlere ödül takdim ediliyor…
Sayın Başkan açılış konuşması yapıyor… Doğru zaman… Doğru yer… Doğru konu… Doğru içerik… Salonda iseniz, acil tıp uzmanı iseniz, ya da acil çalışanı... Ya da her kim olursanız olun bir problem yok…
Ancak olaya haberci ve habercilik gözü ile bakıp yorumladığınızda farklı enstantaneler… çıkabiliyor.
…
Benim olaydan haberim yoktu. Öğleden sonra Doç. Dr. Mustafa Yıldız hocayı başka bir nedenle aradım. O arada bahsetti. Habere nasıl ulaşabileceğimi sordum. ‘Hocam Goggle arama motoruna ATUDER, k.lç. yazın yeter’ dedi…
Alın size bir algı yönetimi daha… Hadi çık işin içinden. Ancak ZAMANLAMASI MANİDAR…J
Açılış konuşmasını sanal medyadan tebessümden öte gülümseyerek seyrettim…J
***
Konu şu: Sayın Başkan açılış konuşmasında birkaç şeyden bahsetmiş. Elbette ben kendi anladığımı yazıyorum…J
1-Tıp Fakültesi mezunu pratisyen hekim arkadaşlarımız Tıpda Uzmanlık Sınavı’nda tercih yaparken RİSKİ AZ, nisbeten rahat, mali getirisi yüksek uzmanlık alanlarını daha çok tercih ediyorlar. Hali ile Kalp Cerrahisi, Beyin Cerrahisi, Acil Tıp uzmanlığı, Kadın Doğum gibi halkın gözünde çok önemli olan bölümlere daha düşük puanlarla asistan alımı oluyor. Benim zamanımda 65-70’li puanlarla girilen bölümler şu anda 40-45’li puanlarla asistan alıyor. Ya da kadrolar boş geçiyor. Bu bir sır değil. Herkes tarafından malum…
2- Bilim ve bilginin eder değerinin olmadığı günümüzde bilim ve bilgi üretmeye de yeterince kalifiye eleman bulunamıyor. Hali ile Sayın Başkanın ifade ettiği gibi beyin dışında başka uzuvları ile para kazananlar ,daha çok katma değer, üretir oluyor.
Bu da gençlerde çalışma azmini kırıyor. Her televizyon kanalında pompalanan her türden yarışma proğramları ve yetenek adına sergilenen abuk subuk yeteneksiz-likler bunun en güzel örneği değimlidir sizce de…
…
Yeri gelmişken bir hikaye anlatalım…
Cennet Mekan Fatih Sultan Mehmet Han zamanında bir adam padişahın huzuruna gelir ve bir yeteneği olduğundan bahseder…
Yeteneği 1-2 metrelik mesafeden ipliği atarak iğnenin deliğinden geçirmektedir. Öncelikle padişah bunu izler ve bu yeteneği için ne kadar süre çalıştığını sorar. ‘Kırk yıl’ cevabını alınca yaverlerine emreder:
‘Bu adama önce 40 altın verin. Sonra da 40 sopa atın.’ der.
Bu hareketinin nedenini sorduklarında ’Kırk altın böyle zor bir şeyi yapmayı başardığı için. Kırk sopa ise ömrünün 40 yılını böyle gereksiz bir şeye harcadığı için’ der…
Hasılı günümüzde 40 sopa atılması gereken o kadar çok insan var ki…
***
Son olarak şunu ifade etmekte yarar var:
Acil tıp uzmanları her uzmanlık alanı ile sıcak ilişkiler kuran ve ortak noktalarını tespit edip bunu geliştirmeyi hedef alan bir karaktere sahiptir. Hiçbir uzmanlık alanının diğerine üstünlüğü olamaz. Ancak mevcut şartlarda ülkemizde bazı uzmanlık dallarının beyaz eşya misali A+++ (Az Enerji çok para); bazılarının da C--- (Çok enerji az para) grubu olduğunu da kabul etmekte fayda var…
Muhataplarına ve MÜSEBBİBLERİNE DUYURULUR…