İl Sağlık Müdürünün cep telefonu çalıyor. İlin etkili ve yetkili bir siyasetçisi… Hoş beş sohbetin ardından asıl konuya geliniyor.
Telefondaki Ses: Sayın müdürüm çok yoğun olduğunuzu biliyorum. Kusura bakmayın. Bir yeğenim var. Sizden iyi olmasın. Düzgün karakterli, ahlaklı, işini seven kendisi, sevecen biri. Okulunu derece ile bitirdi. Bir süredir sağlık ocağında çalışıyor. Her görüşmemizde rica ediyor. Şunu bir acile alsanız. Çok makbule geçer…
İl Sağlık Müdürü: Sayın Vekilim bu günlerde acile çok rağbet var. Herkes acile geçmek istiyor. Sizin ricanızı da not ettim. Elimden geleni yapacağım…
…………………………………………….
Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve/veya acil sorumlusunun telefonu çalıyor. Hastane başhekimi… Bir izzet... Bir ikram... Bin bir övgü…
Hastane başhekimi: Sayın doktorum size ne kadar teşekkür etsem azdır. Siz bizim yüz akımızsınız. Size minnettarız. Sayenizde hastanemiz kara geçti. Hastalarımız her gün başhekimliğe teşekküre geliyorlar… Bu ayki performans puanlarınızı maksimumdan hesaplıyoruz. Herhangi bir malzemeye ihtiyacınız olursa lütfen çekinmeyin arayın. Bu arada bir gün sizi yemeğe beklerim. Saygılar sunuyorum…
…………………………………………….
Acil serviste tedavi görüp herhangi bir servise yatırılan hastanın yakını çıkışta acile uğruyor…
Hasta yakını: Doktor bey size minnettarım. Hastamı buraya neredeyse ölü getirdik. Bize gösterdiğiniz iyi niyeti, sabrı ve özveriyi asla unutamıyorum. Hastam üzerinize kustu. Gömleğiniz kullanılamaz hale geldi. Gıkınızı bile çıkarmadınız. Lütfen bu hediyemi kabul edin... (Bir gömlek…)
…………………………………………….
112 nokta… Gece saat 23.30…Kapı çalıyor... Hayırdır…
Orta yaşlı bir Anadolu kadını… Elinde bir paket… İçinden güzel kokular geliyor…
Orta yaşlı bir Anadolu kadını: İyi nöbetler evladım. Rahatsız ettim kusura bakmayın. Ben iki sokak ötede oturuyorum. Gerçi siz beni hatırlamazsınız. Ama ben sizi çok iyi tanıyorum. İki gece önce eşim aniden rahatsızlanmıştı. 112’yi aradım. Kısa süre sonra nefes nefese koşturarak geldiniz. Asansörü bile beklemeden 4 katı koşarak çıkmıştınız. Eşim şimdi çok iyi. Allah razı olsun. Size minnettarım. Gerçi emeğinizin karşılığı olmaz ama. Bu keki sizin için yaptım. Çayla beraber yersiniz. Allah size güç kuvvet versin… İyi nöbetler…
…………………………………………….
Hastane idaresi yeni bir hastane planlıyor. Bir komisyon kurulmuş. Acil sorumlusunu arıyorlar… Kapıda karşılıyorlar. Hoş beş sohbetin ardından çaylar, kahveler… Asıl konuya geliniyor…
Komisyon Başkanı: Sayın hocam bu hastane eskidi. Yeni bir bina yapmak istiyoruz. Senelerdir acil servisler hastanelerin bodrumlarında nemli, kanalizasyon kokulu, mutfak depolarından bozma yerlerde hizmet veriyorlar. Hastanenin hurdaya çıkmış malzemeleri acile gönderiliyor. Elemanlar için sürgün yeri olarak kullanılıyor. Artık yeter. Adımıza yaraşır ve yakışır bir acil servis yapmak istiyoruz. Lütfen bize yardım edin…
…………………………………………….
Bir sabah uyanıyorum. İşe geliyorum. Gruptan bir mail gelmiş. Resmi gazetenin……..tarih ve ……..sayılı baskısı…
Resmi Gazete: Acil serviste çalışanların sosyal hakları tekrar düzenlenmiş. Yıpranma payları hesap edilmiş. Hastalar hastalıklarının ağırlıklarına göre sınıflanmış. Ödemeler ona göre düzenlenmiş. Performans puanları değiştirilmiş…
…………………………………………….
Bir ilaç mümessili odama geliyor. Hoş beş sohbetin ardından:
İlaç Mümessili: Sayın hocam her şey güzel de biz size çok kırgınız. Kaç kongredir bize söz veriyorsunuz. ‘Bu kongrede sizin misafiriniz olacağız’ diyorsunuz. Ancak tüm asistanlarınız ve hemşirelerinizle başka bir firma ile kongreye gidiyorsunuz. Ne olur bir defalığına da olsa bizimle gidin…Artık merkeze yüzüm kalmadı…!
…………………………………………….
Akşam evime geliyorum. Yemeğin ardından kahvemi içerken akşam haberlerini açıyorum. Tüm kanallarda aynı haberler.
Ülkenin bir köşesinde bir acil çalışanı darb edilmiş. Bunun üzerine tüm sivil toplum örgütleri ayağa kalkmış. Üst üste açıklamalar yapıyorlar. Gerekli hukuki girişimler en yetkili isimler tarafından yapılmış. En etkili isimler de konu ile ilgilendiklerini ifade ediyorlar. Darb edilen acil çalışanının evi dolup boşalıyor. Mailler geliyor. Telefonlar açılıyor…
…………………………………………….
Acil serviste çalışıyorum. Araç dışı trafik kazası geliyor.
Hasta olay yerinde helikopter ile alınmış. Acilin önündeki alana indirilmiş. Paramedikler hastayı helikopterden almışlar. Acil içinde ilk değerlendirme ve stabilizasyonun ardında hemen radyoloji ünitesine getirilmiş. Radyoloji uzmanı da hastanın başında… Her türlü istem anında değerlendiriliyor. Hemen raporlandırılıyor.
Bu sırada tüm branşlar ilk çağırmada acile gelmişler hastayı değerlendiriyorlar. Ancak aralarında ciddi bir tartışma var. Yanlarına sokulup kulak misafiri oluyorum… Tüm bölümler hastanın kendilerinin bölümüne yatması gerektiğini söylüyor. Israrla kendi servislerine yatış vermek istiyorlar…
…………………………………………….
!…ŞAKA ŞAKA…!
Prof. Dr. Cuma Yıldırım