İSTİRAHAT RAPORU VERMİYORUZ…MUYUZ…?



Prof. Dr. Cuma YILDIRIM
[email protected]

‘İstirahat Raporu Vermiyoruz…’

 

Kapımda böyle bir yazı var… Bana diyorlar ki yakında You Tube’e düşeceksin...

 

Muhtemelen de düşerim…

 

Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışıyorsunuz. Sadece Üniversitenin (en azından bizimkinin) 30 bin civarında öğrencisi var (Özel üniversiteleri ve ortaöğretimi saymıyorum..) Her sınav dönemi birçok öğrenci gerekli-gereksiz nedenlerle rapor almak için doktora başvuruyor…

 

Acil servis düzayak. Ulaşması kolay. Doktor sebil (!)…

 

Sistemin bu tür açıklarını kapatmak gibi sosyal bir misyon onlara ,yani acil doktorlarına, İzn-i İlahi ve Emr-i Rabbani tarafından verilmiş... Ne yapsınlar…Yapmak zorundalar...!

 

Üstelik bu iş onların asli (!) görevleri arasında...

 

*********

 

Öğrencisiniz. Herhangi bir nedenle sınava giremediniz. Ya da o gün sınav olmak canınız istemiyor. Ya da yılsonu… Dersler kesilmiş… Devamsızlığınız artmış… Hemen en yakın doktora, yani acil servise, başvurun…

 

Memursunuz. İşçisiniz. Canınız işe gitmek istemiyor mu?. Gelin gelin çekinmeyin….

 

Canınızı sıkan bir iş mi var. Bir doktor raporu alın. Atın bir kenara… Dursun… İlerde belki lazım olur…

 

Askerlik dönemi… Celb zamanı… Alın bir rapor…(Yalnız iyi saklayın…)

 

…………..

 

Bil umum, Her türlü rapor verilir…

 

Acilde çalışan doktorlar bu tür işleri yapmaya bayılırlar. Zaten ne işleri var ki…(!) gelene konsültasyon… Gidene konsültasyon… ( Öyle diyorlar…)…

 

 

*********

 

Çekinmeyin isteyin. Mutlaka rapor verirler. Vermezlerse azıcık zorlayın. Acil olduğunuzu söyleyin. Etkili ve yetkili birisini arıyormuş gibi yapabilirsiniz… Tehdit edebilirsiniz.  Kavga çıkarabilirsiniz. Hiç olmadı maaşlarının ödediğiniz vergilerle verildiğini hatırlatabilirsiniz. Bu onları ikna etmeniz için yeterli olacaktır…

 

Nasıl…? Siz hiç vergi vermiyor musunuz…? Olsun…Çaktırmayın... Daha çok bağırın…

 

Efendim…? Bu iş evrakta sahteciliğe mi girer…?... Bir önemi yok. İşinizin bittiğine bakacaksınız…

 

Başka bir hastanın işi mi aksamış…? Zararı yok… Beklesinler…

 

İnsanları üzmüş müsünüz…? Bir şey olmaz... Geçer… Geçer…

 

Bu arada gerçekten hasta olup rapor ihtiyacı olan başka bir hastanın madur olmasına mı neden olursunuz…? Olsun… Size ne…

 

*********

 

Bu doktor raporu işinin bir an önce çözülmesi gerekiyor. Malumunuz… Ülkenin en önemli davaları doktor raporları üzerinden yürüyor…

 

……………

 

Aslında rapor muayenenin bir parçasıdır. En azında öyle olmalıdır. Bir insan doktora hasta olarak başvurur. Anamnez ve muayene tamamlanır. Gerekiyorsa tetkikleri istenir. Sonra bunlar yorumlanır. Bir tedavi düzenlenir. Hasta ya yatırılarak tedavi edilir. Ya istirahat raporu verilerek evde tedavi verilir. Ya da ayakta tedavi verilir.

 

Hastaneler özellikle de acil servisler gereksiz rapor isteyen insanlar tarafından meşgul ediliyor…

 

Bu arada gerçekten rapor alması gereken birçok hasta ,belki de, madur ediliyor… Malum ‘Kurunun yanında yaş da yanar…’

 

Bir hastanın daha doğrusu insanın gerçekten rapora ihtiyacı olduğunu anlamak için en azından onu dinlemek ve/veya muayene etmek gerekiyor. Bu arada siz hafiye değilsiniz. Acaba beni kandırıyor mu? Ya da beni kullanıyor mu? Diye derin bir endişenin içine düşebilirsiniz…

 

……………

 

Bazıları harbi şekilde direk söylüyorlar. En iyisi bu… Hiç olmazsa olmayan ya da o anda kalmamış olan sabrınızı zorlamamış oluyorlar…

 

En kötüsü de bayılıp gelenler... Hiçbir tıbbi gerekçesi olmamasına rağmen sınav saati bitene kadar kendilerine gel (e) miyorlar…

 

Bir zamanlar bunun için de bir uygulama başlatmıştık. Hastanın durumunu bildirir bir evrak düzenliyor ve altına ‘Sınava Girmesinde Herhangi Bir Sakınca Yoktur’ şeklinde bir ibare yazıyorduk.

 

Hasılı çok zor bir durum. Her doktor arkadaşım eminim bu konuda ikilem yaşamıştır- yaşıyordur. Bu konudan ağzı yanmıştır…

 

Bir yanda gerçekten hasta olan ve dinlenmesi gereken birinin bu karmaşada rapor alamaması. Diğer tarafta hekimliğinizin sosyal, hukuki ya da idari bir olaylara alet edilmesi…

 

Bizim serviste asistan arkadaşlara rapor vermemelerini, hastaları sorumlu öğretim üyesine yönlendirmelerini istiyoruz. Bu bir miktar gereksiz talepleri azaltıyor. En azından asistan arkadaşların rahat çalışmalarını sağlıyor. Ancak bu da gereksiz bir bürokrasiye neden oluyor…

 

*********

  

92 yaşında erkek hasta yoğun bakımda yatıyor. İki kızı var. İkisi de şehir dışında öğretmen. Hali ile babalarına bakmaya gelmişler. Hakları da. Ancak okul müdürleri demiş ki ‘Hocam bir acile uğrayın. Size rapor versinler. Dosyanıza koyalım. Soran olursa gösteririz. ‘

 

Soru: Okul müdürü ne yapmak istiyor?

Soru: Rapor verelim mi?

Soru: Bu rapor evrakta sahteciliğe girer mi?

Soru: İdari probleme neden olabilecek sosyal bir gerçekliğin sulh yolu ile çözülmesinde doktorun daha doğrusu sağlık sisteminin kullanılması ne kadar doğru?

Soru: Rapor vermemek ne kadar insani olur? Rapor vermek ne kadar hukuki olur?

 

……………

 

Soru çok. Cevabı yok. Verirseniz iyi. Alan memnun. Veren memnun. Vermezseniz kötü doktorsunuz. Vicdan ve merhametten yoksunsunuz (Öyle diyorlar..). İşler yolunda gittiği sürece sıkıntı yok. Gitmezse topun ağzında doktor var.

 

Ne yapsak bilmem ki… Başka bir meslek mi bulsak…

 

Bu yaştan sonra zor… Bizi kim ne yapsın…

 

Kendinize iyi bakın…

 

Bu makale 217789 kez görüntülenmiştir.

Yorumlar

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.

2.02.2012 09:13:40 Ugur LOK
Sayin hocam, kaleminize ve gonlunuze saglik. Kosenizin duzenli takipcisiyim ve yazilarinizi her ay zevkle okumaktayim.Bu durum suan yurt disinda olmama ragmen degismedi. Olaylari yaklasiminiz ve bakisiniz fark yaratiyor. Aslinda hergun acil servislerde onlarcasiyla her an karsilastigimiz bazen okadar kaniksiyoruz ki farkedemedigimiz, bazende fark ettigimiz ancak bir turlu ete-kemige aktaramadigimiz olaylara ne de guzel sekil verip ruh kazandiriyorsunuz, farkindalik yaratiyorsunuz. Bazan huznumuz,bazen cigligimiz ve bazen de mutlulugumuz oluyorsunuz. Teskkur ediyorum. Deginmis oldugunuz konu yani rapor bir doktor olarak beni ve inaniyorum ki doktor arkadaslarimin da rahatsiz oldugu ic giciklayici bir durum. Icerisi etik degerler; sosyal yaralar ve hukuksal problemlerle dolu bir sorun yumagi. Yasal ve toplumsal altyapinin olusmasi bir tarafa, nacizene benim onerim acil camiyasi olarak bir an once gercek manada triaj sistemi ve dunyada ki uygulamalara benzer bir sistemi tum acillerimizde etkili sekilde uygulamaya baslamaliyiz. Bu tur problemlerin minimale inecegini ve bircogunun doktora ulasmadan, noktada cozulebilecegine inaniyorum. Selamlar, Tum arkadaslarima iyi calismalar diliyorum.
4.02.2012 02:21:36 Mustafa Yıldız
Bizimde sık sık yaşadığımız bir problem.. bir anektod: akşam 18:00 odamda çalışıyoruz. yanımda başaistan. bir gençkız girdi ve hocayı sordu. hoca yok, hayırdır diye sordum. acilde rapor veriliyormuş fakat sadece hoce veriyormuş dedi. ne dersiniz?
13.06.2014 20:22:52 ali aslan
Bu konuda doktorların şikayet etmeye hakları olduğunu sanmıyorum en başta kendileri hısım akraba. anıdıklarına onların istediği kadar rapor veriyorlar..biliyorum adam tatilimi uzatacağım diye arkadaşı yada akrabası olan doktorlardan diledikleri gibi rapor alıyorlar hatta yanına bile gitmeden bir telefonla..bana gelirsek sahte rapora bende karşıyım ama kırkyılda bir eğitimlere kongrelere gitmem gerekiyor mazaret iznimi başka bir eğitimde/kongrede kullanmış oluyorum.. doktora numara yapmadan efendi gibi diyorum böyle böyle bu da benim kongre/sempozyum/eğitime kabul yazım 3 günlük rapora ihtiyacım var diye ama benden kötüsü olmuyor hem rapor vermiyor hemde bir tripler..hocamın yukarıda yazdığı gibi çirkef yollara başvursam hem rapor veriyor hemde benden iyisi olmuyor.doktorlar biraz elini vicdanına koymalı makul taleple gelen dürüst hastalara yardımcı olmalılar..

Yazarın Diğer Köşe Yazıları

Köşe YazısıTarih
ŞU LAHMACUN OLAYI 10.07.2015
DEVİR-TESLİM 22.06.2015
Başkan tarafından kaldırılmıştır. 12.06.2015
THE TIME IS BRAIN (ZAMAN BEYİNDİR) 01.06.2015
TUK-MOS ve düşündürdükleri... 08.05.2015
SEÇME VE SEÇiLME HAKKI 07.04.2015
LEVEL 21.01.2015
KOD ADI: YARGIÇ 15.01.2015
BU ÜLKEDE PARAMEDİK OLMAK 31.12.2014
‘KONGREYE GİTTİM’… ‘DÖNÜCEEM’… 01.12.2014
KABUL EDİLEBİLİR RİSK YA DA EDİNİLMİŞ ÇARESİZLİK 24.11.2014
ALTERNATİF-SİZ TIP 27.10.2014
HERKESİN YOLU ACİLDEN GEÇER… 24.10.2014
N'OLUYORUZ 13.10.2014
KUTSAL BAKİRE MERYEM ANA 01.09.2014
AATD Eylül 2014 Sayısı Önsöz 31.08.2014
Mesleki Deformasyon 23.08.2014
Sahte Dergicilik 25.07.2014
Haziran Sayısı Önsöz 15.07.2014
Nasıl Bilim İnsanı Olunur 11.07.2014
İletişimin Dili 23.05.2014
Fabrika Ayarlarımızla Oynamayın 21.05.2014
ATUDER BÜYÜYOR 19.05.2014
YETER-LİK KURULU 23.04.2014
Selfie 19.04.2014
'Gündüz' bitti 'Gece' kaldı. 17.04.2014
18 Mart…Çanakkale… AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA… 19.03.2014
ÇOK GÜRÜLTÜ VAR… BİRAZ HUZUR... NOOLUR… 16.03.2014
NEE’TTİK…ETİK 07.03.2014
AH JENNİFER AH... YAKTIN BİZİ… 27.02.2014
JOURNAL OF ACADEMIC EMERGENCY MEDICINE 14.02.2014
SKYPE 31.01.2014
Doktor Hasta Olur mu? 20.01.2014
Bütünleşik Acil Yönetimi Çalıştayı 20.12.2013
BEYİN-SİZ ADAM 16.12.2013
Eczanedeyim... 25.11.2013
Dergicilik Sempozyumu... Ankara 25.11.2013
Rastgele...Süper Meryem... 25.11.2013
PENDİK’TE KRİTİKLEŞTİK 08.11.2013
ŞEHİR HASTANELERİ ŞİFAHANE OLSUN-MU? 05.11.2013
KRİTİK mi…? Hadi BAKALIM 22.10.2013
UUUP UZUUUUUN TATİLLER 16.10.2013
AAHH ŞU SEÇİMLER 10.10.2013
KUŞ-ADASI 29.09.2013
Doçent Olabilmek 02.09.2013
Ölmesini Bilmek 26.08.2013
İlla Edep...İlla Edep... 23.08.2013
Halep Arşına Geldi 22.07.2013
Üniversiteler Nereye… 15.07.2013
Şehr-i Ramazan 07.07.2013
Tatil 30.06.2013
İsyanım Var 18.06.2013
Durun Kalabalıklar...Nereye 06.06.2013
Titanik 28.05.2013
...ANNEM 09.05.2013
Çay Bardağı 02.05.2013
Tek Kullanımlık Hay-Atlar 26.04.2013
Kamu Spotu 19.04.2013
Allah Aşkına Dergilerimi Atmayın. 05.04.2013
Bilgi-Sizlik Toplumu 11.03.2013
UÇU-YORUM 26.02.2013
Aşk Ve Sevgi Üzerine… 14.02.2013
Dönüştük - Dönüşüyoruz 06.02.2013
Afiyet Olsun 25.01.2013
Teşekkürler Haşmet Baba 21.01.2013
Helvadan Putlar 16.01.2013
Leyleği Havada Görmek 17.12.2012
ZAYTUNG 06.12.2012
ATUDER Mecliste 30.11.2012
Oğlum Bak Gitt 31.10.2012
Kurbanın Olayım 23.10.2012
Kongredeyiz...EuSEM 2012 09.10.2012
BÜYÜK buluşma 24.09.2012
Aslında Hayat Çok Basit 16.08.2012
Hiç Mi Yok 03.08.2012
Hayata Dair - 2 16.07.2012
Acil Tıp Ve Travmatoloji Anabilim Dalı 12.07.2012
Sağlıkta Şiddet Çalıştayı 27.06.2012
Nihayet Bitti. Rektör Adayımızı Saydık 19.06.2012
Ama İstiyorum 2 29.05.2012
Kanıta Dayan-Amayan Tıp 15.05.2012
Ne Yapalım? 07.05.2012
Rektörlük Seçimleri 25.04.2012
Dr. Ersin ARSLAN 18.04.2012
Hamımız Bakü'ye Düştük 17.04.2012
Davranışçı Bilişsel Terapi 04.04.2012
Acil Servis 23.03.2012
Hay Allah 15.03.2012
Renklerin Dili 02.03.2012
C-A-B 02.02.2012
Sevgi Dili.. 09.01.2012
YENİ YIL 28.12.2011
DOKTOR 14.12.2011
Hastane Yürütme Kurulu 30.11.2011
Bu Aciller Ne Zaman Adam Olur? 15.11.2011
Bugün Bayram 02.11.2011
HAYAT 13.10.2011
Hunimi Getirin... 06.09.2011
Öyle Bir Geçer Zaman ki… 23.08.2011
Hayata Dair… 19.07.2011
Beni Affet Baba …. 22.06.2011
Hadi kongreye gidelim… 08.06.2011
Bir kongre de böyle geçti 13.05.2011
Ama İstiyorum… 02.05.2011
‘Yaz’ dediler ‘Yazayım mı’ dedim… 27.04.2011
YAZARLAR


AYIN MAKALESİ